Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6131
Karar No: 2016/7534
Karar Tarihi: 30.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6131 Esas 2016/7534 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/6131 E.  ,  2016/7534 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalı ..... Ltd. Şti.vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ile davalı ..... Ltd. Şirketinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı, asıl işveren ..... Devlet Hava Meydanları İşletme Müdürlüğünde alt işveren olan davalı şirketlerde özel güvenlik görevlisi olarak çalışırken iş akdinin feshedildiğini, açmış olduğu işe iade davası lehine sonuçlanıp kesinleşmesine karşın işe başlatılmadığını iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılardan, .... Genel Müdürlüğü davacının kendilerinin değil ..... Ltd. Şti. işçisi olduğunu, bu nedenle davacının işçilik alacaklarından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ..... Ltd. Şti., davacının işe iade davasının sonuçlanmasından sonra ....."te ki ihale sürecinin sona ermesi nedeniyle davacıya şirket merkezi olan ...."da ki güvenlik projesinde çalışmayı teklif ettiklerini ancak davacının yeni görevlendirmeyi kabul etmediğini ve burada iş başı yapmadığını, taraflar arasındaki iş sözleşmesi uyarınca işçinin Türkiye sınırları içindeki bir başka işyerine nakledilebileceğinin kararlaştırıldığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Diğer davalılar da davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Keza aynı maddenin 7. fıkrasına göre, “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.”
    İş yeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6"ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
    Somut olayda, dosya içeriğinden davacının davalılardan ..... Genel Müdürlüğü asıl işverenin alt işverenlerinde çalıştığı ve son alt işverenin ...nin olduğu anlaşılmaktadır. 4857 sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince alt işverenin borçlarından asıl işveren de müteselsilen sorumludur. Gerekçesi açıklanmadan asıl işveren ..... Genel Müdürlüğünün ulusal bayram genel tatil ücret alacağı dışındaki alacaklardan sorumlu tutulmaması ile son alt işveren dışındaki diğer alt işverenlerin de devir aldıkları dönem ile kendi dönemleri ve devir tarihlerindeki ücretle sınırlı olmak üzere kıdem tazminatından sorumlu olduğu hususunun dikkate alınmaması hatalıdır.
    3- Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut olayda davacının işe iade davası kabul edilmiş ve kararın kesinleşmesinden sonra davacı davalı ..... Ltd Ştine ihtarname çekerek işe başlatılmasını talep etmiştir. Davalı cevabi ihtarname ile ..... ilinde güvenlik projesinin bulunmaması sebebi ile şirket merkezi olan .... da .... Güvenlik projesinde işe başlatılmasına karar verildiğini ve işe başlaması halinde konaklama konusunda kendisine her türlü yardım ve desteğin sağlanacağını belirtmiştir. Davacı ise başka bir ilde görevlendirme teklifinin işe başlatmama göstergesi olduğunu bildirmiştir. Mahkemece kararın gerekçe kısmında işe başlatmama ve boşta geçen süre alacağının neden kabul edildiğine ilişkin gerekçenin yazılmaması hatalı olup bozma sebebidir.
    4- İnfazda karışıklığa yol açacağından hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesi de ayrıca bozmayı gerektirmiştir. .
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..... Şti"ne iadesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi