Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2014/2445 Karar No: 2017/224 Karar Tarihi: 08.02.2017
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/2445 Esas 2017/224 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen bir tespit davası sonucunda, İzmir 5. İş Mahkemesi davanın kısmen kabulüne hükmetti. Ancak Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından karar bozuldu ve yeniden yapılan yargılama sonucunda, önceki kararda direnilmiştir. Dava, meslek hastalığı nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik ödemesinin işverenden tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibe konu alacağın sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemenin verdiği kısa kararla icra takibine 7.292,44-TL asıl alacak ve 1.524,13-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.816,57-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda kusur oranı uygulanmak suretiyle 2.754,55-TL asıl alacak ve 185,78-TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen
Hukuk Genel Kurulu 2014/2445 E. , 2017/224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.11.2013 gün 2012/139 E., 2013/621 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 24.03.2014 gün 2013/25256 E., 2014/6654 K. sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, meslek hastalığı nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik ödemesinin işverenden tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibe konu alacağın sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş hükmün yukarıda başlık bölümünde esas ve numarası belirtilen karar ile bozulması üzerine, mahkemece önceki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle direnilmiştir. Mahkemece, kısa karar da icra takibine 7.292,44-TL asıl alacak ve 1.524,13-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.816,57-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda kusur oranı uygulanmak suretiyle 2.754,55-TL asıl alacak ve 185,78-TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde hüküm kurulmuştur. Davacının icra takibine konu alacak miktarının kabul edilen kısmı hakkında kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 294/3 maddesi uyarınca kararın tefhimi her halde HMK 297/2 maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Bu aykırılık kamu düzenine ilişkin olup diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi olduğu ise, 10.04.1992 gün 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğidir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup buna aykırı direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır. SONUÇ: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.