16. Hukuk Dairesi 2013/7302 E. , 2013/7737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Demirtaş Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 1 parsel sayılı 9.982,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca “Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasıyla beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesi için dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, gider avansının verilen kesin sürede yatırılmaması nedeniyle Kadastro Kanunu"nun 36., HMK"nun 94, 114/1-g ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı tarafa HMK"nun 324 ve 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesinde öngörülen şekilde delil avansı yatırmak üzere süre verildiği halde HMK"nun 114 ve 115. maddelerinde düzenlenen "belirlenen gider avansının süresinde yatırılmamış olması" hali nazara alınarak davanın usulden reddine karar verilmiştir. Başka bir deyişle masrafın yatırılması için verilen kesin süre ihtaratı esastan ret sonucunu doğuracak şekilde yapılmış, dava ise "gider avansının yatırılmamasının" sonucu olacak şekilde usulden reddedilmiştir. Kaldı ki yapılan ihtarat da 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ve daha genel bir düzenleme olan HMK"nun 324. maddesindeki koşulları içermemektedir. Kadastro Kanunu"nun 36/1. ve HMK"nun 324. maddesinin ara kararı gereğini yerine getirmekle yükümlü taraf aleyhine uygulanabilmesi için dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra yapılacak oturumda keşif gününün belirlenip keşif için gerekli hakim, katip, mübaşir, taraf tanıkları, yerel bilirkişi adayları, teknik ve uzman bilirkişi ücreti tanık ve bilirkişilere çıkarılacak davetiye masrafları ve araç gideri kalemler halinde saptanıp bu giderin ne kadar süre içerisinde mahkeme veznesine depo edileceği açıkça belirtilip ara kararı gereğini yerine getirmemenin sonuçları hazır olan tarafa ihtar edilmeli, hazır olmayan ve ara kararı gereğini yerine getirmek zorunda bulunan tarafa ise bu ara kararı bir ihtarnameyle ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmelidir. Ayrıca keşif masrafının yatırılacağı son gün ile keşif tarihi arasındaki sürenin bilirkişi adayı ve tanıklara çıkarılacak davetiyeler için de yeterli olması gerekmektedir. Mahkemece 14.05.2012 tarihinde yapılacak olan keşif için gerekli masrafı yatırması hususunda kesin süre ihtaratı 04.05.2012 tarihli celsede davacının yüzüne karşı yapılmış olup buna göre "bir hafta" olarak belirlenen kesin sürenin son günü 11.05.2012 tarihidir. Keşif masrafının yatırılacağı son gün olan 11.05.2012 tarihi, keşif tarihi olan 14.05.2012 tarihinden 3 gün öncedir. Masrafın yatırılacağı son gün ile keşif tarihi arasında yerel bilirkişi ve tanıklara yapılacak tebligatlar için süre yeterli değildir. Süreler tayin edilirken Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 15. maddesinin mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir" yönetmeliğin anılan maddesine göre "10. maddede sayılan vasıtalarla yapılan tebligatlar dışındaki her nev"i tebliğ evrakı ve davetiyelerin, ilgililere ulaşması ve ilgililerin tebliğin veya davetiyenin gereklerinin yerine getirebilmesi için bu evrakı çıkaran merci tarafından tayin edilecek müddetin hesabında evrakın gönderileceği mahallin yakınlık veya uzaklığı, mevsim koşulları, ulaşım araçlarının durumu gibi hususlar dikkate alınır." hükmü yer almış bulunmaktadır. Bilirkişi adayı ve tanıklar adına çıkarılacak davetiyeler için verilen sürenin yeterli olmadığı açıkça belli olan bu ara kararına dayanılarak keşif delilinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilemez. Yapılamayacağı önceden belli olacak keşif için taraflara külfet yüklenmesinde isabet bulunmamaktadır. İhtarat usulsüz olup hukuki sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle davacı tarafa 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesine uygun şekilde keşif masrafını yatırması için makul süre verilip, masraf yatırıldığında arazi başında keşif icra edilip, tarafların tüm delilleri değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.