13. Hukuk Dairesi 2015/41107 E. , 2018/3377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı mirasçıları avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile dava dışı müteahhitin inşa ettiği bir binadan henüz yapım aşamasındayken altlı üstlü birer daire satın aldıklarını, müteahhitin işi tamamlamadan bıraktığını, kendi dairesini yapabilmek için mecburen davalıya ait dairenin de tuğla duvar, kolon direkleri ve tablasını yaptırmak zorunda kaldığını ancak davalı için yaptırdığı bu işlerden dolayı harcadığı masrafların kendisine ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesiyle talebini 15.120,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı, davacının sadece tuğla işi yaptırdığını kalan işlerin zaten müteahhit tarafından yapıldığını, tuğla için harcanan paranın da davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Parlak mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile davalıya ait taşınmazın iç ve dış cephesinin yapılması için harcadığı masrafların tazminini istemiştir. Somut olayda 6098 sayılı Borçlar Kanunun 527 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Aynı kanunun 529. maddesinde iş sahibinin kendi menfaatine yapılan iş nedeniyle iş görenin üstlendiği edimleri ifa etmesi gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davacının sadece tuğla işi yaptığını bunun da bedelinin ödendiğini savunmuş, davacının yaptığını iddia ettiği diğer işleri kabul etmemiştir. Ancak dosya içerisinde bulunan ... Asliye Ceza Mahkemesi" nin 2009/101 sayılı dosyasının 29.12.2009 tarihli celsesinde davalı ..." nın sanığın savunmasına karşı verdiği ifadede davacının evinin tuğla işi ile birlikte bulunduğu katın tablasını da attığını açıkça ikrar ettiği, ayrıca mahkemece dinlenen davalı tanığının da benzer ifadeler kullandığı anlaşılmıştır. Davalının bu beyanı ikrar niteliğinde olup mahkemece sadece tuğla işinin yapıldığı ve bunun da bedelinin ödendiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda demir işi, duvar işi gibi genel ifadeler ile sonucun belirtildiği, tuğla ve tabla yapılması işi için gereken tutarın ayrıca hesaplanıp sonuç kısmında belirtilmediği de anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davalının bu ikrarı karşısında tabla atılması işinin ve tuğla örme işinin ne kadara mal olduğu hususunda ayrıntılı bir bilirkişi raporu alınarak, davacı tarafından yapılan işlerin toplamının hesaplanıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Taraflar arasındaki .. davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın .. yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde .. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı .. TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.