Esas No: 2021/8638
Karar No: 2021/1233
Karar Tarihi: 13.04.2021
Danıştay 2. Daire 2021/8638 Esas 2021/1233 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8638
Karar No : 2021/1233
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 23/02/2017 günlü, E:2016/27307, K:2017/4415 sayılı davanın ihbar edilmemesi nedeniyle bozma kararına uyularak verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava, … İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü emrinde araştırmacı olarak görev yapan davacının, vekaleten yürüttüğü … İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü görevine …'ın atanmasına ilişkin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının … günlü, … sayılı işlemi ile kendisinin atanmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesince bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; … Afet ve Acil Durum Müdürü olarak atanan …'ın Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat bölümü mezunu olduğu, 6 yıl ilçe özel idare müdürlüğü, 8 ay ilçe belediye başkan yardımcılığı ve 5 yıl belediye başkanlığı yaptığı, söz konusu görevlerin kapsamı incelendiğinde bu görevler ile il afet ve acil durum müdürlüğünün görev, yetki ve sorumluluklarının benzer veya aynı olduğu, bu sebeple atandığı göreve ilişkin olarak iş tecrübesine sahip olduğu; öte yandan davacının da söz konusu şartlara haiz olduğu açık olmakla birlikte idarenin birden çok seçenek arasından seçim yaparken takdir yetkisine sahip olduğundan bahisle il müdürlüğü kadrosuna atanma şartlarını taşıyanlar arasından kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak istediği kişiyi seçebileceğinin açık olduğu; bu durumda, …'ın il afet ve acil durum müdürlüğüne atanabilmek için gerekli olan koşulları taşıdığından bahisle … günlü, … sayılı işlem anılan göreve atanmasına ilişkin işlem ile davacının atanmaması yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; memuriyete 1988 yılında Kars ilinin Sarıkamış ilçesinde sivil savunma memuru olarak başladığı, 1993 yılında sivil savunma müdürü olduğu, üç yıl ilçe müdürlüğü yaptıktan sonra 1996 yılında Ardahan İl Sivil Savunma Müdürü olarak atandığı, 2008 yılında ise aynı unvanla … iline atandığı, 2014 yılında 6525 sayılı Kanun'la il müdürlerinin görevi sonlandırılana kadar aynı görevde çalıştığı, 27/02/2014 tarihinden itibaren de araştırmacı kadrosunda il afet ve acil durum müdürlüğü görevini vekaleten yürüttüğü, dava konusu işlemle il müdürü olarak atanan ...'nin bu göreve atanması için gerekli yasal koşulları taşımadığı, …'nin memuriyete imam-hatip olarak başladığı, muhasebe memuru, kontrol memuru, ilçe belediye başkanı, ilçe özel idare müdürü, belediyede şube müdürü ve belediye başkan yardımcısı olarak görev yaptığı, il afet ve acil durum müdürlüklerinin görev, yetki ve sorumluluklarının benzer veya aynı olduğu kurum ve kuruluşun var olduğunun hiçbir mevzuat hükmü ile izah edilemeyeceği; il afet ve acil durum müdürlüklerine ait görevlerin, sivil savunma, seferberlik ve savaş hali ile afet ve acil durum hallerinde ilin tamamını kapsayan planlama, koordinasyon, işbirliği ve uygulamaya ait bütünleşik görevler olduğu, bu görevlerin dışında il afet ve acil durum müdürlüklerinin de diğer kurum ve kuruluşlarda olduğu gibi kendi hizmet alanı ile ilgili ayrıca hazırlaması gereken hizmet grubu planlamalarının olduğu, Belediye Kanunu ile İl Özel İdaresi Kanunu'nda düzenlenen afet ve acil durum görevlerinin bu kurumların kendi hizmet alanları ile ilgili, Kurumların kamu görevi yapmasından kaynaklanan önleyici tedbir niteliğinde görevler olduğu, bu ve benzeri görevleri yapmış olmasının ilgilisine o konuda deneyim kazanmış olma imkanı vermeyeceği, dolayısıyla ...'nin il müdürü atanabilmek için aranan en az üç yıllık iş tecrübesine sahip olma şartını taşımadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yönündedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesi'nce; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.