Esas No: 2022/1356
Karar No: 2022/2335
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1356 Esas 2022/2335 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/1356 E. , 2022/2335 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, davalı belediyenin çalışmalarına engel olduğunu, işlerin iyi yürütülmediği iddiası ile aleyhlerine ihtar çekerek ceza kestiğini, hak edişlerini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazının iptalini, takibin devamı ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, takibin 124.126,35 TL üzerinden devamına, karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesisi'nin 2016/10305 E. 2019/6162 K. sayılı kararı ile görev yönünden bozulmasına karar verilmiş olup; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 124.126,35 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş; bu kez hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği ödenmesi gereken hak edişler ödenmediğinden 8 adet faturaya dayanılarak Ceylanpınar İcra Dairesinin 2014/190 E sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ancak davalı tarafından icraya haksız olarak itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinde şirket tarafından işin sözleşmeye uygun yapılmadığını ve bu nedenle ihtarname çekildiğini ve 284.484,00 TL ceza parası kesildiğini ve bunun alacaktan mahsup edildiğini, mahsup sonucu 31.283,85 TL davacının alacağı olduğunu kabul ettiklerini ancak asıl alacağın 98.806,37 TL'si ile bu miktara işletilen faize itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekili tarafından duruşmada faiz talebinden vazgeçildiği belirtilmiştir. Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde; borcun sebebi olarak 8 adet fatura gösterildiği, 124.126,35 TL asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte toplam 130.090,22 TL alacak için davacı tarafından davalı adına 11.08.2014 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Davacı şirket tarafından davalıya çekilen 09.06.2014 tarihli ihtarnamede faturalardaki borcun talep edildiği ve belediye tarafından verilen 13/06/2014 tarihli 150 sayılı cevabi yazıda "İlgi yazınızda belediyemize kesmiş olduğunuz faturalar tahakkuk ettirelerek kayıt altına alınmıştır. 13.06.2014 tarihi itibari ile belediyemizden 124.384,25 TL alcağınız bulunmaktadır. Belediyemizin mali imkanları elverdiğinde ödemeleriniz yapılacaktır." şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. İcra takibinde ise 31.283,85 TL alacak yönünden davalı tarafından takip kabul edilmiş, bakiye kalan miktar yönünden borca itiraz edilerek takip durmuştur. Hal böyle olunca, faturalardaki alacağın cevabi yazı ile davalı tarafından tamamının kabul edildiği, icra takibinde ise, asıl alacağın 98.806,37 TL'si ile bu miktara işletilen faize itiraz ettikleri anlaşıldığından, davacının faiz talebinden duruşma esnasında vazgeçtiği de gözetilerek, icra takibinin itirazla durduğu alacak miktarı itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece davalı tarafça itiraz edilmeyen takip tutarı gözetilmeksizin asıl alacağa ilişkin tüm takip talep miktarı üzerinden davanın kabulü şeklinde yazılı şekilde ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.