Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/906
Karar No: 2022/2353
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/906 Esas 2022/2353 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/906 E.  ,  2022/2353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, ikamet etmiş olduğu köye, davalı Bakanlığın Kahramanmaraş İl Çevre ve Orman Müdürlüğü görevlilerinin gelerek ekonomik değeri yüksek olan (napolyon cinsi) 0900 ziraat cinsi fidanların talep halinde ücretsiz olarak verileceğini,bu fidanların beş yıl içerisinde ürün vermeye başlayacağını, ödemelere de beş yıl sonra başlanılacağını taahhüt ettiklerini, bunun üzerine davalı kurumdan 200 adet 0900 ziraat cinsi kiraz fidanı alarak arazisine diktiğini ve gerekli bakımını yaptığını, 2009 yılında fidanların ilk meyvesini verdiğini, ancak davalı kurumun taahhüt ettiği 1. sınıf kiraz cinsi değil,ekonomik değeri olmayan bir kiraz meyvesi verdiğini, durumu davalı kurumun il müdürlüğüne bildirdiğini, müdürlüğün şifaen vermiş olduğu cevapta, bu durumun daha önce de bir kaç kişide meydana geldiğini, kurumun fidanları davalı ...'ten alarak çiftçiye dağıttığını,bu durumdan ...'ün sorumlu olduğunu, bu kişi ile irtibat sağlanarak fidanlarının değiştirileceğini beyan ettiklerini, oysa kendisinin davalı kuruma güvenerek bu işe giriştiğini, ekonomik olarak zarara uğradığını ileri sürerek, maddi zararı olan 16.000,00 TL tazminatın davalılardan tazmin edilmesine ve davalı idareye olan 3.500,00 TL borcunun iptal edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davalı ... ve Su işleri Bakanlığına yönelik davanın reddine, davalı ...'e yönelik davanın kısmen değişik kabulü ile davacının taahhüt ettiği 3.500,00 TL'nin davacı zararı olan 9.826,61 TL'den tenkisi ile bakiye zararı olan 6.326,00 TL'nin davalı ...'den tahsili ile davacıya verilmesine ve davacının davalı ...'e karşı 3.500,00 TL yönelik borcu bulunmadığının tespitine dair verilen hüküm, davalı ...'ün temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28/03/2018 tarihli ve 2015/41746 - 2018/3661 sayılı kararıyla;davacı, eldeki davada, maddi zararı olan 16.000,00 TL tazminatın davalılardan tazmin edilmesine ve davalı idareye olan 3.500,00 TL borcunun iptal edilmesine karar verilmesini istediği, mahkemenin ise, davalı idareye yönelik açılan davanın reddine karar verdiği ve 3.500,00 TL borçtan dolayı davalı ...'e borçlu olunmadığına karar verdiği HUMK 74.md (HMK 26.md) hükmünce hakim tarafların talepleriyle bağlı olup, talep dışına çıkarak karar veremeyeceği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddi ile 5.239,50 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davalı idareye karşı 3.500,00 TL borcunun iptali talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.). Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtayca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde hüküm, temyiz edenin aleyhine bozulamayacağı gibi Yargıtay'ın temyiz eden tarafın lehine verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de temyiz eden tarafın bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Bu yasağa "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olayda;mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddi ile 5.239,50 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davalı idareye karşı 3.500,00 TL borcunun iptali talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
    Bozmadan önce verilen ilk kararda ise davalı idare aleyhine açılan dava reddedilmiştir. Bu kararın davacı tarafından temyiz edilmediği anlaşıldığından davalı idare lehine verilen ret kararı kesinleşmiştir.Hal böyle olunca usuli kazanılmış hak ilkesi gereği davalı idare yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi