Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/852
Karar No: 2020/5122
Karar Tarihi: 17.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/852 Esas 2020/5122 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin temsilcileri, müvekkilinden para aldıkları halde verilen sözleri tutmayarak iade etmedikleri için davacı tarafından dava edilmiştir. İlk derece mahkemesi, davalının tediye makbuzlarıyla geri aldığı toplam 779 Euro haricinde davacıya 23.400 Euro borçlu olduğu gerekçesiyle kısmen kabul etmiş ve 86.630 TL'nin dava tarihinden itibaren TC Merkez Bankası'nın kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı oranda faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar vermiştir. Davalı şirket vekili, istinaf başvurusunda bulunmuş ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinafı esastan reddetmiştir. Ancak 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un bir geçici maddesi, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz edilen ve borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden yapılan pay veya pay adı altındaki satışların ortaklık ilişkisi kurulduğunu hükme bağlamıştır. Bu nedenle, davada geçerli ortaklık ilişkisi kurulup kurulmadığına ilişkin kararın Sermaye Piyasası Kanunu'nun 16. maddesi ve anılan geçici madde çerçevesinde verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı re'sen bozulmuştur. Kanun maddesi açıklamaları: 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un geçici 4. maddesi ve Sermaye Piyasası Kanunu'nun 16. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/852 E.  ,  2020/5122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.04.2018 tarih ve 2016/1147 E. - 2018/249 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 20.11.2019 tarih ve 2018/1805 E. - 2019/1440 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin temsilciler vasıtasıyla yıllık kâr payı verileceği ve istendiğinde yatırılan paranın geri ödeneceği vaadi ile davacıyı yanıltmak suretiyle müvekkilinden para aldığını, paranın iadesi için defalarca başvuruda bulunmasına rağmen para iadesinde bulunmadıklarını, SPK tarafından hazırlanan raporlarda davalı şirketin faaliyetlerinin kanunlara aykırı olduğunun tespit edildiğini, alınan senet ve ortaklık durum belgeleri ile şirket ortağı olunamayacağını, davalı faaliyetinin bankalar kanununa da uygun olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 86.630,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davalı şirkete toplam 24.179,00 Euro ödediği, davalının tediye makbuzlarıyla toplam 779,00 Euro geri aldığı, davacının 23.400,00 Euro alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 86.630,00 TL"nin dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası"nın kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı oranda faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuş Bölge Adliye Mahkemesi, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    Davalı şirket vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
    1- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan ret edilmiştir.
    Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"nun 41. maddesinde 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ""31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun"un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
    Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu"nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek üzere kararın re"sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz isteminin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi