16. Hukuk Dairesi 2020/2953 E. , 2021/4200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre toprak tevzi paftasında Hazineye ait olduğu belirtilen ve mera olarak sınırlandırılan bölümler hakkındaki temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak; Mahkemece dava konusu taşınmazların tamamı yönünden davacılar ve müdahiller yararına Hazine adına tevzi tapularının oluştuğu tarihe kadar zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmek sureti ile davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen kararın dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın da karar için yeterli bulunmadığı belirtilerek, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle 19 ve 20 sayılı parsellere karşılık gelen toprak tevzi parsellerinin dayanağı olan belirtmelik tutanakları ile bu tutanaklarda belirtilen kayıtlar ve 11 sayılı parsele karşılık gelen tevzi parseline ait belirtmelik tutanağında davacıların murislerine ait olduğu belirtilen vergi kayıtlarının dosyaya getirtilmesi, belirtmelik tutanak tanıklarının nüfus kayıtları dosyaya getirtilerek sağ olup olmadıklarının araştırılması, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yeniden keşif yapılması, belirtmelik tutanağında yazılı vergi kayıtları, belirtmelik tutanağı ve komisyon paftasının zemine uygulanarak davacıların murisinin kullanımına bırakılan 2, 183 ve 253 tevzi parsellerinin kapsamının belirlenmesi, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususlarının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacılar ve müdahil davacıların davasının kısmen kabulüne, 101 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, kadastro bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 17.06.2015 havale tarihli ek rapor ve ekindeki 2 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen 100.000 metrekarelik kısmın bu parselden ifrazı ile aynı adada yeni bir parsel numarası verilmek sureti ile taşınmazın tamamı 4 hisse kabul edilerek, 1’er payla ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen geriye kalan 49.522,10 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası altında tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline; 104 ada 19 ve 20 numaralı parsellerin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından ve vekalet ücretine yönelik olarak davacılar ve müdahil davacılar vekili tarafından vtemyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, zilyetlikle edinim koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; toprak tevzii çalışmalarında görev alan bilirkişilerinin yaşayıp yaşamadığının belirlenmemiş olması, bilirkişi raporunda (a3) ile gösterilen taşınmaz bölümü 177 numaralı mera parseline denk gelmesine rağmen mera araştırması yapılmaması, taşınmazın niteliğini belirlemeye elverişli olmayan eksik ve yetersiz ziraatçi bilirkişi raporuyla yetinilmiş olması, toprak tevzii çalışmaları sırasında tespite esas kayıtların gözardı edilmesi, tespite esas tapu kayıtlarının taşınmaz başında uygulanmaması ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmeden hüküm kurulmuş olması nedeniyle, bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazlara ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre, 4753 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan 20-25 yıl öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen, aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı seçilecek üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve yaşıyorlarsa toprak tevzii çalışmalarında görev alan bilirkişiler ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı ve imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli ve beyanları arasında doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; toprak tevzii çalışmalarına dayanak belgeler keşif mahallinde uygulanarak kapsamları belirlenmeli; ziraatçı bilirkişi kuruluna, taşınmazların toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, komşu parsellerle aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar- ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, çelişkileri giderir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmazların ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip, taşınmazların sınırları kabaca işaretlendikten ve mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine, hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, komşu parsellerle aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar- ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazları komşularıyla birlikte gösterir, kadastro paftası ile toprak tevzi komisyonu paftasını çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmek ve önceki bozma ilamı doğrultusunda mera niteliğindeki yerlerde davalı Hazine lehine kazanılmış hak oluşacağı göz önünde bulundurulmak suretiyle, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde yatıranlara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.