Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/14546
Karar No: 2018/19637
Karar Tarihi: 04.12.2018

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/14546 Esas 2018/19637 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar, komşu parsellerindeki yapılarının bina saçak payının davacının taşınmazının bir bölümüne taşkın ettiği iddiasıyla davacı tarafından açılan davada, davanın reddedilmesi kararı verilmiştir. Ancak Yargıtay, davalıların müdahalesi tespit edildiği ve mülkiyet hakkının korunması gerektiği görüşüne katılmamış ve davanın yeniden görülmesi gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi: Malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan davalara ilişkin yargılama süreci, önceki kanun hükümlerine göre devam eder ve hüküm verilir.
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi: Mahkeme kararı, temyiz yoluyla \"yüksek\" mahkemelerde incelenerek hükme ilişkin bir karar verilmesi gerektiğini öngörmektedir.
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/I maddesi: Karara itiraz edebilmek için, Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar dü
8. Hukuk Dairesi         2018/14546 E.  ,  2018/19637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin dava konusu 78 parsel sayılı taşınmazı 03/01/2011 tarihinde satın aldığını, dava konusu taşınmaza komşu 60 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalıların taşkın bina inşa etmek sureti ile vekil edeninin taşınmazına el attığını belirterek dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine, taşkın,,,,in kal"ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, vekil edenlerinin 60 parsel sayılı taşınmazı 02/05/1967 yılında satın aldığını, 08/03/1969 tarihinde taşınmaz üzerindeki binanın,,,,ına başlandığını ve 08/03/1972 tarihinde,,,,ın tamamlandığını, zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalıların taşınmazı üzerindeki yapının, davalıların arsası üzerine %100 oranda oturtma durumunun mümkün olmadığı, davalıların iyi niyetli bulunduğu, her iki taşınmazın tedavül görerek el değiştirdikleri böylece el atmanın önlenmesi davasının yasal koşullarının gerçekleşmediği, yine bina saçağı olarak gösterilen yerin davalılar tarafından kullanılmadığı gibi kiraya da verilmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, çaplı taşınmaza taşkın,,,, nedeniyle yapılan müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil bedeli tahsiline ilişkindir.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 78 parsel sayılı taşınmazın davacı adına satış işlemi ile 03/01/2011 tarihinde kayıtlı olduğu, 78 parsel sayılı taşınmazın komşu parselinin 60 parsel sayılı taşınmaz olup davalıların bu taşınmazda malik olduğu, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan 02/12/2013 tarihli fen bilirkişi raporuna göre, 60 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının 78 parsel sayılı taşınmaza 7,58 m2 ,,,,,,,, ettiği, ayrıca 60 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının 78 parsel sayılı taşınmazdaki saçak payının da 9,58 m2 olduğunun tespit edildiği, 17/03/2014 tarihli ek fen bilirkişi raporunda ise, ,,,,,,,,lü yapının olduğu bölgenin çoğu yerinde bu tür ,,,,,,,,lerin olduğu, bölgede yapılan kadastro çalışmalarının eski yıllarda yapılmış olması nedeni ile o yıllarda yapılan kadastro çalışmalarının günümüzdeki kadar hassas olmadığı,,,,,ın yapılması sırasında günümüz teknolojisi kullanılsa bile,,,,ı parsele yüzde yüz oturtmanın mümkün olmadığının belirlendiği, yine 28/03/2014 tarihli,,,, ek bilirkişi raporunda da, ,,,,,,,,lü kısmın yıkılması durumunda binanın fahiş zarar göreceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla gerekse ,,,,,,,,,,,, Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır.
    Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur.
    Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.
    Somut olayda, mahkemece az yukarıda bahsi geçen 17/03/2014 tarihli ek fen bilirkişi raporunda yazılı olan, ,,,,,,,,lü yapının olduğu bölgenin çoğu yerinde bu tür ,,,,,,,,lerin olduğu, bölgede yapılan kadastro çalışmalarının eski yıllarda yapılmış olması nedeni ile o yıllarda yapılan kadastro çalışmalarının günümüzdeki kadar hassas olmadığı,,,,,ın yapılması sırasında günümüz teknolojisi kullanılsa bile,,,,ı parsele yüzde yüz oturtmanın mümkün olmadığı hususları gözönüne alınarak el atmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır.
    Şöyle ki, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan 02/12/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda, 60 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının 78 parsel sayılı taşınmaza 7,58 m2 ,,,,,,,, ettiği, ayrıca 60 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının 78 parsel sayılı taşınmazdaki saçak payının da 9,58 m2 olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, davacının taşınmazına davalı tarafından taşkın,,,, nedeni ile müdahale edildiği tespit edilmesine rağmen mahkemece bu hususun gözönüne alınmaması doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca, toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde, mülkiyet hakkına değer verilerek davacının talepleri hakkında bir karar vermek olmalıdır. Tüm bu hususlar düşünülmeden yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi