10. Hukuk Dairesi 2015/7020 E. , 2015/10848 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere; davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 35 ve devamı maddeleri ile geçici 10. maddesidir. 35. madde hükmüne göre sigortalının yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için öncelikle “yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması," şarttır.
Mahkemece, davacının, 01.11.1987 tarihinden itibaren 5 gün ... sigortalısı, 22.6.1989 tarihinden itibaren kesintisiz olarak 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu ve tahsis talep tarihi itibariyle, 1479 sayılı Yasa"nın geçici 10. maddenin 2/g bendine göre 46 yaş koşuluna tabi olduğu ve tahsis talep tarihi itibariyle tahsis koşullarının oluşmadığı kabul edilmiş ise de; dosyadaki 26.9.2014 tarihli Kurum yazısına göre, davacıya 8619 prim gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığı bildirilmiş olmakla, hangi tarihten itibaren aylık bağlandığı araştırılarak davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenmeli, öte yandan, Kuruma başvuruda bulunulduğu tarih itibarıyla tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle, Anayasa"nın ""Duruşmaların Açık ve Kararların Gerekçeli Olması" başlığını taşıyan 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm. 6100 sayılı Kanunun “Usul Ekonomisi İlkesi” başlıklı 30. maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik
hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, bütün şartların yerine getirildiği tarihi izleyen ay başından itibaren aylığa hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulmalı, kuşkusuz, yargılama aşamasında aylık bağlama koşulları gerçekleşen sigortalı yönünden tahsis talep günü itibarıyla şartlar oluşmamakla Kurumun dava açılmasına sebep olan herhangi bir haksız işleminin de söz konusu bulunmadığı gözetilerek yargılama giderleri buna göre değerlendirilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırına sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.