Esas No: 2020/1794
Karar No: 2022/1215
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1794 Esas 2022/1215 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/1794 E. , 2022/1215 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/2, 62,5 3/1-2-3, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile CMK'nın 299. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, her ne kadar sanık müdafii ile bir kısım katılanlar vekilleri duruşmalı temyiz isteminde bulunmuş iseler de, duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden yapılan incelemede;
A- Bir kısım katılanlar vekilinin katılan ... adına yaptığı temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan ... ve diğerleri vekilinin katılanlar adına temyiz isteminde bulunması akabinde, katılan ...'nün 31.01.2022 havale tarihli dilekçe ile şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmiş olması karşısında, CMK'nın 243. maddesi gereğince katılma kararının hükümsüz kaldığı anlaşıldığından, hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmayan bir kısım katılanlar vekilinin katılan ... adına yapmış olduğu temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE;
B- Katılanlar ..... ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılanlar vekilinin yokluğunda verilen hükmün katılanlar vekiline 27.06.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, katılanlar vekilinin de hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 18.09.2019 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin aykırı olarak REDDİNE;
C- Sanık müdafii ile katılanlar...... vekillerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılanlar .... ... vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 23 Ekim 2011 tarihinde yerel saatle 13:41 sıralarında Van şehir merkezinin yaklaşık 20 km. kuzeyinde,....nün batısında, Kasımoğlu Köyü civarlarında, değişik kuruluşlara göre şiddeti 7.1 ila 7.3 arasında değişen yıkıcı bir deprem meydana gelmiş, söz konusu deprem Van İl merkezinin yanı sıra Erciş İlçesi ve civar köylerde önemli hasara yol açmıştır. Depremin birinci haftasında, bölgede büyüklüğü 4.0-4.9 arasında toplam 114 deprem meydana gelmiş olup; şiddeti 5.0 'dan büyük olan deprem sayısı ise 7 dir. İlk deprem sonrası artçı şoklar devam ederken, 9 Kasım 2011 tarihinde şiddeti 5.7 olan ve farklı bir faydan kaynaklanan ikinci bir deprem meydana gelmiş, bu depremin merkez üssünün Van İl merkezinin güney batısında kalan Edremit ilçesi olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.06.2020 tarihli ve 2016/1-545 Esas – 2020/316 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; basit taksir ile bilinçli taksir arasındaki ayırt edici ölçüt; taksirde failin öngörülebilir nitelikteki neticeyi öngörmemesi, bilinçli taksir hâlinde ise bu neticeyi öngörmüş olmasıdır. Bilinçli taksirde gerçekleşen sonuç, fail tarafından öngörüldüğü hâlde istenmemiştir. Gerçekten neticeyi öngördüğü hâlde, sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket eden kimsenin tehlikelilik hâli, bunu öngörememiş olan kimsenin tehlikelilik hâli ile bir tutulamayacaktır. Neticeyi öngören kimse, ne olursa olsun bu sonucu meydana getirecek harekette bulunmamakla yükümlüdür.
Sanığın sahibi ve işleteni olduğu Bayram Oteli'nin bu deprem sonucu yıkılarak çökmesi neticesinde, göçük ve enkaz altında kalan 24 kişinin öldüğü ve 1 kişinin ise yaralandığı olayda; kovuşturma aşamasında düzenlenen ve hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere; 19.09.2003 tarihinden itibaren sanık tarafından işletilmekte olan otel binasının 1964 yılında inşa edilen, 1978, 1998 ve 2007 deprem yönetmeliklerine göre güçlendirilmemiş eski bir bina olduğu, otele sonradan ilave edilen kısımların bulunduğu, proje dışı yapılan bu ek kısımların binalarda deprem güvenliği açısından son derece tehlike oluşturduğunun bilindiği, otel binasının babası tarafından inşa ettirilmiş olması nedeniyle sanığın otelin eski bir bina olduğundan, sonradan yapılan esaslı değişikliklerden ve otele ek yük yükleyen çelik konstrüksiyon çatıdan haberdar olduğu, bunun yanında, otel binasının dış cephesinin amerikansyding denilen bir kaplama malzemesi ile kaplanarak yenilenmesi, kolonların alçıpanlarla giydirilmiş olması, tavanlara asma tavan ve alçıpan kartonpiyer uygulamalarının yapılması nedeniyle, ilk deprem sonrasında dışarıdan yapılacak basit bir gözlemle çatlaklar görünmeyeceğinden bu şekilde hasar tespiti yapılmasının mümkün olmadığının sanık tarafından bilindiği, bu itibarla, kaplama yapılmış binalarda kaplamanın altına bakılarak ve matkaplarla bu kaplamalar açılarak sıvalarda ve kolonlarda çatlaklar olup olmadığının incelenmesi, aynı zamanda taşıyıcı sistemden numuneler alınıp test edilmesi gerektiği halde, otel işleticisi olan sanığın, kesin hasar tespit raporu hazırlanması için inceleme yaptırmak, işin uzmanlarından görüş almak ve bilimsel analizler yaptırmak yerine, 120 kişilik barınma kapasitesi olan ve toplu olarak yaşayan insan sayısının fazla olduğu eski bir binayı, 23 Ekim 2011 tarihinde gerçekleşen 7.2 büyüklüğündeki depremden sonra herhangi bir hasar tespiti yaptırmadan ve otelin oturulabilir olup olmadığını belirlemeden işletmeye devam ettiği;
Ayrıca; 2003 tarihinden itibaren resmi olarak Bayram Otel işletmecisi olan sanığın, Van İlinin 1. derece deprem bölgesi olmasına rağmen statik projesi, statik hesap raporu ve zemin raporu olmaksızın, 1964 yılında konut olarak inşaat tekniğine ve mevzuatına aykırı şekilde babası..... tarafından inşa ettirilen, 1969 yılından itibaren otel olarak işletilen, bodrum ile 5 normal kat ve üstü çelik konstrüksiyon çatı sistemi kapatılmış bulunan kaçak teras kattan oluşan otel binasını, söz konusu eksikliklerini bilmesine rağmen 1975, 1998 ve 2007 tarihli Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yetkisi ve olanağı bulunmasına rağmen güçlendirmediği, otel binasının özellikle yaşı ve bulunduğu bölge itibarıyla yüksek riskli deprem kuşağında yer almasına rağmen, depremden bir yıl kadar önce yaptırdığı bir milyon lirayı geçen tadilatın otel binasının taşıyıcı sistemi ile değil otelin iç ve dış dizaynı ile ilgili olduğu;
Tüm bu tespitler karşısında; sanığın Bayram Otel binasının evveliyatını çok iyi bilen ve uzun yıllardır da bu binada faaliyet gösteren otelin işletmeciliğini yapan tecrübeli bir tacir olduğu, binanın eski olması yanında sonradan yapılan esaslı değişikliklerin binaya ek yük yüklemesi, yenileme faaliyeti kapsamında yapılan kaplama işlemi nedeniyle duvar ve kolonlardaki çatlakların dışarıdan gözle bakılarak tespitinin mümkün olmaması nedeniyle, binanın 23.10.2011 tarihinde gerçekleşen depremde hasar görmüş olabileceğinin ve ileride yaşanabilecek herhangi bir depremde otel binasının daha önce aldığı hasar nedeniyle yıkılabileceğinin sanık tarafından da öngörülmesi gerektiği, otelin alt katında faaliyet gösteren Albaraka Türk Bankası için Yargıcı İnşaat Ltd. Şirketi tarafından ilk deprem sonrası 25.10.2011 tarihinde yapılan gözlem neticesinde hazırlanmış olan ve ön hasar tespitlerini içeren raporda; binanın taşıyıcı sisteminin uygun bulunmadığının, bu sınıfa giren binalardan olası bir depremde çok kötü olmayan bir davranış beklendiğinin, bu nedenle de binanın Türkiye Deprem Yönetmeliğindeki bazı yönetmelik maddelerinde belirtilen hususları yerine getirmediğinin, binada güçlendirme projesi ve iyileştirme çalışmaları yapılması gerektiğinin ve tüm bu sebeplerle binanın risk taşıdığının belirtilmesine rağmen, tüm bu tespitlerden haberdar olan sanığın yaşanabilecek olası bir depremde binanın yıkılabileceğini öngördüğü, buna karşın oteli kesin hasar tespit çalışmaları sonuçlandırılıp güvenli olduğu anlaşılana kadar işletmeye ara vermesi gerekirken, yeniden bir deprem yaşanmayacağına ilişkin hatalı güveni sebebiyle muhtemel bir deprem riskinin gerçekleşmeyeceği düşüncesi ile ve önceki tecrübelerinin olumsuz sonuçlanmamasına yönelik hatalı güveni ile 23.10.2011 tarihindeki ilk depremden sonra depreme dayanıklılık testi yaptırmaksızın oteli işletmeye devam ettiği, bu suretle sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, sanık hakkında temel cezadan TCK'nın 22/3. maddesi gereğince arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi;
2-5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği; belli bir meslek veya sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına karar verilebilmesi için, söz konusu meslek veya sanatın icrasının ruhsatnameye tabi olması gerektiği gözetilmeden ve çalışma hayatını kısıtlayacak biçimde sanığın 3 yıl süre ile otel işletmeciliği yapmaktan yasaklanmasına karar verilmesi;
3-Kasıtlı suçlardan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki güvenlik tedbirlerine taksirli suçlarda hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılanlar.... ... vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 17.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.