16. Hukuk Dairesi 2013/6837 E. , 2013/7693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Yasa"nın 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında Cırıklar Köyü çalışma alanında ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 358 parsel sayılı 10240 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 115 ada 1 parsel numarasıyla ve 10464,78 metrekare olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., yol, inşaat ve emniyet sahası içinde kalan 19,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümü kamulaştırılarak yol olarak terkin edildiği halde kadastro çalışmaları sırasında bu bölümün özel mülkiyete konu yapıldığını ileri sürerek bu bölüme ilişkin tespitin iptali ile yola terkinine ve kamulaştırma ile hudut genişliğinin de korunmasına karar verilmesi istemli dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 18,31 metrekare yüzölçümündeki bölümün yol olarak terkinine, kalan bölümün tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Yasa"nın 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacı ile yapılan teknik bir çalışma olup, bu şekilde yapılan kadastro sırasında mülkiyete ilişkin tespit yapılamaz. 1965 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında 10240 m2 olarak ölçülen taşınmaz, yukarıda anılan madde uyarınca 07.03.2012 tarihinde yapılan uygulama kadastrosu ile 115 ada 1 parsel numarasını alarak 10464,78 m2 yüzölçümü ile tespit edilmiştir. Davacı İdare, bu tespite karşı askı ilan süresi içinde dava açmış; Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/118-395 Esas-Karar sayılı 07.09.2007 tarihli kesinleşen ilamı ile taşınmazın 19,31 metrekarelik bölümünün tapudan davacı Hazine lehine terkinine karar verildiği halde, davalının özel mülkiyetinde olarak yapılan tespitinin iptali ve yola terkinine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan keşif sonucu teknik bilirkişilerce düzenlenip dosyaya ibraz edilen 04.10.2012 tarihli raporda, kamulaştırma nedeniyle hükmen yapılan terkine ilişkin haritanın kadastro paftasına işlenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda uygulama kadastrosu sırasında bu hususun dikkate alınmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı gibi, 22/2-a maddesi kapsamında yapılan kadastronun amacı mülkiyet uyuşmazlıklarını çözmek olmadığına göre, mahkemece, her ne kadar dava 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen tutanağın askı ilan süresi içerisinde açılmış ise de, istemin, mülkiyet durumunu belirleyen tesis kadastrosu paftasına işlenmemiş olan kamulaştırma haritası esas alınarak harita kapsamındaki bölümün yol olarak terkinine yönelik (mülkiyete ilişkin) olması nedeniyle ve kadastro tespiti kesinleşen taşınmazlar hakkında mülkiyet iddiası ile açılacak davaların Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.