16. Hukuk Dairesi 2013/7410 E. , 2013/7691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Hacı Ahmetli Köyü çalışma alanında bulunan 4500.68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dere akarı ve taşkına maruz kalabilecek yer vasfıyla tespit dışı bırakılmıştır. Davacı ..., imar-ihyaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazın eski dere yatağı ve taşkına maruz kalan alan vasfında olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Ziraatçi bilirkişi dosyaya sunduğu raporunda çekişmeli taşınmaz üzerinde bir kısmı 20 yaşında olmak üzere çok sayıda meyve ağacı olduğu ayrıca üzerinde 25 yaşlı 2 katlı bina olduğu belirtilmiştir. Harita kadastro mühendisi bilirkişi taşınmazın Fransızlar tarafından yapılan kadastro çalışmaları sırasında temyize konu bir bölüm yerin çay yatağı olarak bir bölümünün ise taşkına maruz kalabilecek bir arazi niteliğinde olduğunu belirtmiş mahkeme bu rapora ve jeolog bilirkişinin ""dava konusu yer dere yatağı olmayıp Hacıahmetli Deresine komşu olduğu anılan derenin ıslah çalışmasının tamamlanmadığı için taşınmazın taşkına maruz kalabilecek nitelikte bir arazi olduğu"" şeklindeki raporuna değer verilerek hüküm kurulmuştur. Taşınmazın dere yatağı olmadığı belirtildiğine göre dava tarihine kadar imar-ihyanın tamamlanarak 20 yıllık süreye ulaşan malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Bu konuda mahkemece yeterli araştırma yapılmamıştır. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için 1990 yılı ve öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülmesi, taşınmazın çekim tarihindeki sınırlarının ve niteliğinin belirlenebilmesi, bu yolla ekilemeyen alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi veya fotogrametri
uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlanmasından sonra dava tarihine kadar 20 yıla ulaşan malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, bu hususta mahalli bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı beyan alınmalı, taşınmazın toprak yapısı incelenerek dere yatağı olup olmadığı irdelenmeli, taşkın alanı olarak belirtilen yerin daimi olarak derenin etkisinde mi yoksa derenin suyunun çoğaldığı zaman arızi olarak derenin taştığı bir yer mi olduğu saptanmalı, taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu ancak davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlendiği taktirde Hazinenin tescil talebi hakkında da olumlu olumsuz bir hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.