MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin müteveffa eşi yaya ..."nın, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu aracın 02.10.2009 tarihinde çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin tedavi ve defin masraflarının oluştuğunu, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL maddi (cenaze, defin, hastane masrafları) tazminatın tüm davalılardan, 60.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Hüseyin ve Perdane vekili, olayda müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... şirketi, müvekkilinin olay nedeniyle davadan önce davacı tarafa 15.596 TL ödeme yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak kazada müteveffa Fatma’nın %80, davalı ... sürücüsü Hüseyin"in %20 oranında kusurlu olduğu, tedavi uygulanmadığından tedaviye ilişkin maddi zararın bulunmadığı, defin ve mezar masrafının kusura göre 186 TL olduğu gerekçesiyle 186 TL maddi tazminatın olay tarihinden (davalı... Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden ve poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan, 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar Hüseyin ve Perdane"den müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.