Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1797
Karar No: 2019/3464

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1797 Esas 2019/3464 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1797 E.  ,  2019/3464 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/02/2017 tarih ve 2016/242 E. - 2017/43 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 18/01/2018 tarih ve 2017/1080-2018/61 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin tanınmış "TAÇ" asıl unsurlu markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise "Taçmin" ibaresinin tescili için diğer davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, bu başvuruya, müvekkilinin iltibas ve tanınmışlık gerekçeleriyle yaptığı itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, başvurunun tescilinin müvekkili markaları ile iltibasa sebebiyet verebileceği gibi müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine de zarar vereceğini ileri sürerek, YİDK kararının iptaline ve tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığı, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirlenmesinin gerektiği, davacı markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun "TAÇ" sözcüğünden oluştuğu, hükümdarlık, güç, iktidar ya da soyluluk simgesi olarak başa giyilen, genellikle değerli bir madenden yapılmış, değerli taşlarla bezeli başlık, gelinin ya da genellikle güzellik yarışmalarında ilk dereceyi kazananların başına takılan süs gibi anlamları olduğu, davacının özel biçimi taşıyan "taç" ibareli markasının ev tekstili ürünleriyle ilgili belli bir tanınmışlık elde ettiği, davalının başvurusuna konu işaretin de "Taçmin" ibare ve biçimli olduğu, tacını en iyi şekilde taşıyan kraliçe, taçlar kraliçesi gibi anlamları bulunduğu, başvuru konusu işaretin asıl ve ayırt edici unsurunun TAÇMİN ibaresi tarafından temsil olunduğu, davacının "TAÇ" ibareli markalarıyla davalının "Taçmin" ibareli başvurusu arasında biçim, renk, düzenleme tarzı ve oluşturulmuş bulunan kompozisyonlar itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, karşılaştırma esnasında tescilli marka ile başvuru konusu işaretin parçalara ayrılarak incelenmesinin ve iltibasın bulunup bulunmadığının mücerret bir parçaya bağlı olarak yapılmasının mümkün bulunmadığı, "MİN" ekinin TAÇ ile birleşmesi sonucu tamamen farklı bir anlam, görsel ve sescil etki bırakan fantezi sözcüğün oluşturulduğu, davacının "TAÇ" ibareli markalarının tekstil ürünleriyle ilgili sektörde tanınmış sayılmasının da varılan bu sonucu değiştirmeyeceği, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "Taçmin" şekil ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet "TAÇ" asıl unsurlu markalar arasında, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, başvuruda "TAÇ" ibaresinin öne çıkarılmadığı ve başvurunun asli unsurunun bir bütün olarak "Taçmin" ibaresinden oluştuğu, markaların bir bütün olarak korunacakları ve karşılaştırma yapılırken işaretlerin parçalara ayrılarak incelenmesinin mümkün bulunmadığı, hususları gözetildiğinde ilk derece mahkemesince varılan sonuçta bir isabetsizlik oluşmadığı, davacı markalarının tanınmış olmalarının da varılan sonucu değiştirmeyeceği, HMK"nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği, davacı vekilinin istinaf nedenlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi