7. Ceza Dairesi 2019/4692 E. , 2021/11143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük müsadere, suça sürüklenen çocuk ... hakkında beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında isnat edilen eylem için öngörülen cezanın türü ve miktarı açısından 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e maddesi gereğince eylemin 4 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık ..."a mahkumiyet verilen 07/07/2015 tarihi itibarıyla öngörülen 4 yıllık asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve suçtan zarar gören Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyize hakkı bulunan Gümrük İdaresine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, katılma imkanı tanınmadan, yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibarıyla hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 28/11/2013, iddianame düzenleme tarihinin 19/01/2015 olduğu, UYAP kayıtlarında yapılan incelemeye göre; sanığa ait, temyiz edilmeden kesinleşen Adıyaman 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/42 Esas, 2015/509 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 06/11/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 07/02/2014 olduğu anlaşılmakla;
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından, sanığa ait kesinleşen dosyanın getirtilip incelenerek aslı ya da ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına alınması, eylemin TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
5-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK.nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
6-Davaya katılan bulunmadığı halde katılanın kim olduğu da belirtilmeden ""Katılan kurumun vekili duruşmaya katılmayıp, katılma talebini içeren dilekçe gönderdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 300,00 TL dilekçe yazım ücretinin sanık ..."dan alınarak katılan kuruma verilmesine"" denilmek suretiyle dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
7-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "28/11/2013" yerine "25/11/2013" olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, suçtan zarar gören Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.