16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7031 Karar No: 2013/7676 Karar Tarihi: 03.07.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/7031 Esas 2013/7676 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/7031 E. , 2013/7676 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... ve arkadaşları vekili kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kendi adlarına tespit ve tescil edilen 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün yol olarak tescil harici bırakıldığı iddiasına dayanarak, düzenlenen haritasında yol olarak tescil harici bırakılan bölümün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacılar adına tapuya tesciline, fen bilirkişi raporunda (B), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümlerin ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davada taraf olan temyiz dışı 110 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmaz malikleri ile davacı ve davalı ... tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı arasında imza edilerek koşulları kabul edilen sulh anlaşması esas alınmak suretiyle davalı Hazine"nin temyizine konu paftasında yol olarak bırakılmış olup fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen bölümün davacı yana ait 111 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiştir. Temyize konu taşınmaz bölümü kadastro sırasında paftasında yol olarak gösterilmiş ancak davacı yan dava dilekçesinde bu bölümün zeminde fiilen yol olmayıp kendisine ait olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Bu durumda dava konusu taşınmaz bölümünün zeminde fiilen kamu malı niteliğinde yol olup olmadığının yöntemince araştırılması gerekir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların bu konudaki beyanları yeterli değildir. Hal böyle olunca mahkemece yeniden keşif yapılarak temyize konu taşınmaz bölümünün kamu malı niteliğinde yol olup olmadığı, kamu malı niteliğinde yol olmadığı saptandığı takdirde davacı yanın bu bölüm üzerinde kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yılı aşkın süreyle malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunup bulunmadığı ve davacı yanın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin sürdürülüş biçimi sorulup saptanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu husus göz ardı edilerek davalı Hazine yönünden bağlayıcılığı olmayan ve bu konuda anlaşma yapma yetkisi bulunmayan köy muhtarının da katılmış olduğu tespit gününden sonra yapılan protokol dikkate alınarak karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre yasal hasım niteliğindeki davalı Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ve TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yapılmaksızın hüküm kurulması da isabetsiz olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.