22. Hukuk Dairesi 2014/36376 E. , 2015/12005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini, çalıştığı dönemlere ilişkin hak ve tazminatlarının davalı işveren tarafından ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, bayram genel tatil ve fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının alacaklarının bulunmadığını savunmakla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan kanıtlar ile bilirkişi raporuna dayanılarak,iş bitiminin tazminata engel fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, sıhhi tesisat ustası olarak çalışan davacı aylık net ücretinin 850 USD olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ise davacının iş kurumu sözleşmesinde belirtilen meblağ ile çalıştığını savunmuştur. Yargılama sürecinde dinlenen davacı tanıkları 2005 yılında 650 USD olduğunu beyan etmiştir, dosyada davacı hesabına ücret adı ile yapılan ödemeler ise değişkenlik göstermiştir. Mahkemece davacının iddiasına itibar edilerek ve bu ücrete göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur. Ancak yapılan emsal ücret araştırması yetersizdir. Bu sebeple, tanık beyanları ile yetinilmek yerine, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş ve sendikasız oluşu bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı, neticeye göre tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle salt davacı beyanları esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.