Esas No: 2021/3684
Karar No: 2022/1222
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3684 Esas 2022/1222 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, zimmet suçundan tutuklu kalmış ve daha sonra beraat etmiştir. Tutuklu kaldığı sürelerin mahsup edilmesi talebinde bulunarak maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Ayrıca manevi tazminat da talep etmiştir. Mahkeme, maddi tazminat talebinin kısmen kabul edildiğini ve manevi tazminat talebinin de kısmen kabul edildiğini ancak fazla tutarda hüküm verildiğini belirtmiştir. Kararda, davacının tutukluluğu başka bir mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği vurgulanmıştır. Davacının maddi tazminat talebinin reddedilmesinde ise, haklarından mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki denge ve hak-nizam ilkelerine uyulması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: CMK 141, 142/1, 144/1-a.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının maddi tazminat talebinin reddine; manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ''CMK 141 vd. Nedeniyle Tazminat'' ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat davasının dayanağı olan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin E: 2012/268, K: 2012/370 sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının zimmet suçundan 07.06.2000 – 31.10.2000 tarihleri arasında 4 ay 24 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 13.06.2014 tarihinde kesinleştiği, davacının tutuklulukta kaldığı sürelerin tamamının ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2012 tarihli 2012/181 Esas, 2012/256 sayılı kararı ile mahsup edildiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece; 3.048,32 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede,
Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, UYAP sisteminden temin edilen adli sicil kaydı içeriğine göre davacının zimmet suçundan hükümlülüğünün bulunduğu da dikkate alınarak davacı hakkında tefrik kararı verilip verilmediğinin belirlenmesi ve davacı ile ilgili olarak düzenlenen tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde onaylı birer sureti de dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Her ne kadar mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının tutukluluk süresinin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
Davacının tutuklandığı tarih dikkate alınarak dava türünün gerekçeli karar başlığında ''466 sayılı Kanun gereğince tazminat'' olarak yazılması gerekirken, ''CMK 141 vd. Nedeniyle Tazminat'' olarak yazılması; kabule göre de;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp,
TEDAŞ Silvan İlçe İşletme Şefliğinde çalışan davacının sonradan beraat etmesi sebebiyle, eksik ödenen maaş ve buna bağlı haklarının idari mercilere yapılacak başvuru üzerine kendisine ödenebileceğinden CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince hesaplanması gereken maddi zarar kapsamına dahil edilemeyeceği gerekçesiyle davacınınn maddi tazminat talebinin reddi gerekirken, tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edildiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamış olup, CMK'nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmamakla birlikte, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alındığında davacı lehine 1.500 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.