Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/14260
Karar No: 2009/17080

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/14260 Esas 2009/17080 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2009/14260 E.  ,  2009/17080 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 12.10.2009 (Pzt.)

    KARŞI OY

    Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. (TMK. md. 309/1) Kanunda gösterilen, rızanın aranmamasını gerektiren sebepler (TMK. md. 311) ve bu yönde alınmış bir karar bulunmadıkça aslolan, küçüklerin evlat edinilmesinde, evlat edinmeye küçüğün ana ve babasının rıza göstermiş olmasıdır.Ana ve babasının rızası alınmayan küçük evlat edinilemez. Yasal sebep bulunmaksızın rızası gereken kişilerin rızalarının alınmamış olması, evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebi (TMK. md. 317) kabul edildiğine göre ana ve babanın rızasının varlığı evlat edinmenin esaslı unsurudur.
    Kanun, 310. maddenin (2.) fıkrasında, ana ve babaya verdikleri rızayı bir kez geri alma hakkı tanınmıştır. Rıza, tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak altı hafta içinde aynı usulle geri alınabilir. Rızanın geri alınması hakkının tanınmış olmasının amacı, ana ve babanın vermiş oldukları karardan emin olmalarını ve sonradan pişmanlık duyabilecekleri bir işten vakit varken dönmelerine imkan tanımaktır Kanun, tutanağa geçirildiği tarihten başlayarak altı hafta içinde kullanılan geri alma hakkının “haklı bir sebebe” dayanıp dayanmamasını aramamış, sebep ne olursa olsun bu süre içinde ana ve babaya verdikleri rızayı geri alma hakkını mutlak olarak tanımıştır. Geri alma hakkının tanınmasının yukarda açıklanan amacı ve küçüğün evlat edinilmesinde aslolanın ana ve babanın rızasının varlığı olduğu gözetildiğinde, geri alma hakkının kullanılmasının bağlandığı altı haftalık süre, hak düşürücü bir süre olarak kabul edilemez. Olsa olsa, bu süreden sonra kullanılması halinde geri almanın haklı sebebe dayanıp dayanmadığının araştırılmasını, haklı sebebe dayanmıyor ise kabul edilmemesini gerektirir. O nedenle, altı haftalık süre içinde kullanılmamış olan rızayı geri alma beyanının geçersiz kabul edilmesi yerine, haklı sebebe dayanıyorsa kabul edilebileceği, müessesenin amacına uygun düşer.
    Olayda, evlat edinilmek istenen küçük 23.1.2005 doğumludur. Babası 3.10.2006 tarihinde ölmüştür. Velayeti elinde bulunduran anası ... 13.12.2007 tarihli oturumda evlat edinmeye rıza vermiş, bilahare 30.6.2008 tarihli dilekçesiyle rızasını geri aldığını mahkemeye yazılı olarak bildirmiştir. Bu tarihten önce mahkemece evlat edinme kararı verilmiş olduğu için, bu geri almanın haklı sebebe dayanıp dayanmadığı mahkemece araştırılmamış, bu defa ana, kararı süresi içinde “çocuğunu evlatlık olarak vermek istemediğini, diğer çocuğuyla birlikte yetiştirmek istediğini ” belirterek temyiz etmiştir. Bu durumda altı haftalık süre geçtikten sonra kullanılan geri alma hakkının haklı sebebe dayanıp dayanmadığının mahkemece araştırılması gerekir. Hüküm bu sebeple bozulmalıdır. Bu bakımdan değerli çoğunluğun, onama düşüncesine ve bunun temelinde yatan Türk Medeni Kanunun 310/2. maddesindeki altı haftalık süre geçtikten sonra yapılan geri alma beyanının geçersiz olduğuna ve dikkate alınamayacağına ilişkin görüşüne katılamıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi