Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16064
Karar No: 2020/985
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16064 Esas 2020/985 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil, tenkis davası konusu olan olayda, davacılar mirasbırakan babalarının taşınmazını muvazaalı olarak temlik ettiği iddiasıyla tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı ise mirasbırakanın tüm bakımı ve ihtiyaçları ile ölümüne kadar kendisinin ilgilendiğini belirterek, davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mirasbırakanın bakım borcunu yerine getirdiği ve mal kaçırma amacı ile temlikin yapıldığı iddiasının kanıtlanmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirlemiştir.
Kanun maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) m. 611 ve 614 (BK) m. 514
- TBK m. 19 (BK m. 18)
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2016/16064 E.  ,  2020/985 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVACILAR : ... V.D.
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ...’un 11963 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu ...’a ölünceye kadar bakım akti ile temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, son 8 yılını yatalak geçiren mirasbırakanın tüm bakımı ve ihtiyaçları ile ölümüne kadar kendisinin ilgilendiğini, mirasbırakanın mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu mirasbırakan ...’un 13.12.2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızları ..., ..., ... ile davalı oğlu ..., dava dışı çocukları ..., ..., ... ve oğlu ...’den olma torunları ... ve ...’nın kaldığı, mirasbırakanın çekişme konusu 11963 parsel sayılı taşınmazını 01.03.1990 tarihinde davalı oğlu ...’e ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesinde düzenlendiği üzere ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514).

    ./..


    Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince; ölünceye kadar bakma akdi 01.03.1990 tarihinde yapılmış olup, mirasbırakan 13.12.2014 tarihinde ölmüştür.Bu süre zarfında mirasbırakan tarafından bakılmadığı iddiasıyla herhangi bir dava açılmamıştır.Bu durumda davalının bakım borcunu yerine getirdiğinin kabulü zorunludur.
    Öte yandan, dinlenen davacı tanıkları, davalının küçük yaştan itibaren böbrek hastası olduğunu, mirasbırakanın davalının hastalığı nedeni ile temliki yaptığını ifade etmişlerdir. Temlikin muvazaalı olduğundan söz edilebilmesi ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için murisin temliki mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yaptığının kanıtlanması zorunludur. Ne var ki, dava konusu olayda mal kaçırma amacı ile temlikin yapıldığı iddiası kanıtlanmış değildir.
    Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi