16. Hukuk Dairesi 2013/3699 E. , 2013/7640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Çekişmeli taşınmazla ilgili olarak verilen komisyon kararının davacı ..."a yöntemince tebliğ edilip edilmediğinin gerektiğinde imza incelemesi yaptırılarak araştırılması; yapılacak araştırma sonucunda davacıya yapılan tebligatın geçerli olduğunun anlaşılması halinde, tutanağın usulen kesinleşmiş olması nedeniyle açılan bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmayacağının anlaşılması halinde ise çekişmeli taşınmazın yapılan tescilinin yolsuz olduğu ve davanın süresinde açıldığının gözeltilmesi ile davanın esasına girilip tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller değerlendirilerek ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b ve 12/son maddesi hükümleri tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi; kabule göre de kadastro mahkemesinin görevsiz olacağının göz ardı edilmesinin isabetsizliği nedeniyle hükmün bozulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemizin 22.05.2012 tarih 2012/1505 Esas, 4384 Karar sayılı bozma kararına uyulduğu halde, bozma karar gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemeye de bozma uyarınca işlem yapma zorunluluğu oluşur. Ayrıca; mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi zorunlu iken, bu husus halledilmeden işin esasına girilerek karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır. Davacı ... vekili 21.02.2011 tarihli dava dilekçesi ile 28.05.1980 tarihli komisyon kararının davacıya yöntemince tebliğ edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece 13.12.2011 tarihli kararla ve kararda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin anılan kararı ile bozulmuştur. Dairemizin kararında, Komisyon kararının tebliğine ilişkin tebligat belgesinin aslı getirtilerek, belge üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda yöntemince inceleme yapılması; imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde tespitin
yöntemince kesinleşmiş olması nedeniyle mahkemenin görevsiz olacağının düşünülmesi gerektiği, imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması halinde ise tespit yöntemince kesinleşmemiş olacağı belirtilerek bu halde yapılması gereken işler belirtilmiştir. Mahkemece bozmadan sonra ilk oturumda bozma kararına uyulmasına karar verilmiş ise de, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca her hangi işlem yapılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilmeksizin karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle komisyon kararının davacı ..."a tebliğine ilişkin tebligat belgesinin aslı dosya içine getirtildikten sonra; davacının komisyon kararının kendisine tebliğ edildği tarihe yakın dönemlerde resmi kurumlar, mahkemeler (nüfus idaresi, tapu ve kadastro idareleri vd) ile bankalardan tatbike elverişli imza örnekleri getirilerek yöntemince imza incelemesi yaptırılmalıdır. Bu şekilde, komisyon kararının davacıya tebliğine ilişkin belgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı belirlenmelidir. Yapılacak imza incelemesi sonunda; imzanın davacıya veya anılan tarihte davacı adına tebligatı almaya Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümleri uyarınca yetkili kişilere ait olduğunun belirlenmesi halinde ise, çekişmeli taşınmazla ilgili tespitin yöntemince kesinleştiği ve kesinleşmiş tutanaklara karşı açılacak davaların Kadastro Mahkemesinde görülemeyeceği gözetilerek, görevli ve yetkili Genel Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmelidir. Görevli ve yetkili genel hukuk mahkemesince, tutanağın usulen kesinleştiği tarihin üzerinden geçen süre uyarınca 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmü dikkate alınarak inceleme yapılmalıdır. Yapılacak imza incelemesi sonunda; imzanın davacıya veya anılan tarihte davacı adına tebligatı almaya Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümleri uyarınca yetkili kişilere ait olmadığının belirlenmesi halinde ise, komisyon kararının kesinleşmediği ve kesinleşmeyen tutanaklarla ilgili davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olacağı gözetilmelidir. Bu halde de, davacının davalıların miras bırakanından haricen satın almaya dayanılması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesi hükmü uyarınca, davalı taraf yönünden ise tutanak usulen kesinleşmemiş ise de adlarına tescil yapılmış olması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/son maddesi hükmü uyarınca, yasada öngörülen şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.