5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/2751 Karar No: 2018/312 Karar Tarihi: 31.01.2018
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2751 Esas 2018/312 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Büyükçekmece 2. İcra Müdürü olarak görev yapan sanığın, katılan kurumdan para aldığı iddiasıyla görevi kötüye kullanma suçundan açılan dava, delil yetersizliği nedeniyle beraatla sonuçlanmıştır. Ancak, görevi kötüye kullanma suçunun kasten işlenebilen bir suç olduğu ve sanığın bu fiili görevinin gereklerine aykırı olarak bilinç ve iradeyle işlemesi halinde suçun gerçekleşeceği belirtilmiştir. Ayrıca, aynı olaya katılan diğer kişilerin soruşturmasının yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Mahkeme kararında, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi ve bu maddenin 1. ve 2. fıkraları hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.
5. Ceza Dairesi 2014/2751 E. , 2018/312 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Olay tarihinde Büyükçekmece 2. İcra Müdürü olarak görev yapan sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında, haklarında tefrik kararıyla ayrı soruşturma yürütülen katılan kurum vekillerinin 600 icra takibi yapılmış göstererek katılan kurumdan para aldıkları, iddianamede ifade edilen icra dosyalarının tamamının hayali olduğu, icra dairesinde kilitli olmayan dolap içerisinde bulunan vezne alındı dip koçanlarından iki tanesinin yırtılması suretiyle üzerinde tahrifat yapıldığı, diğer tüm vezne alındı belgelerinin kurum avukatlarında bulunan nüshaları tahrif edilmek suretiyle katılan kuruma bu şekilde verildiği, icra dairesinde muhafaza altına alınan dip koçanlarında herhangi bir tahrifatın bulunmadığı gerekçeleriyle Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğündeki iş yoğunluğu, fiziki koşulların yetersizliği ve personel eksikliği de gözetilerek delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiş ise de; TCK"nın 257. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında düzenlenen ihmali ya da icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçlarının kasten işlenebilen suçlardan olup, anılan Yasa ve maddenin genel, tali/yardımcı ve tamamlayıcı hüküm niteliğinde olduğu, başka bir deyişle, özel görevi kötüye kullanma suçları karşısında genel suç vasfında, suçla ihlal edilen hukuki yararı veya yararlardan birini koruyan temel normlar karşısında ise yardımcı norm niteliğinde olduğu, suçun manevi öğesi kast olduğundan, kamu görevlisinin fiilini, görevinin gereklerine aykırı davrandığı bilinç ve iradesiyle işlemesi durumunda suçun manevi öğesinin gerçekleşmiş olacağı ile salt iş yoğunluğu ve fiziki koşulların yetersizliğinin sanık icra müdürünün cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı hususları nazara alınarak; izne tabi olması nedeniyle aynı olay nedeniyle tefrik kararıyla ayrı soruşturma yürütülen katılan kurum vekilleri haklarındaki soruşturmanın akıbetinin, varsa eyleme katkı ve katılma derecesinin belirlenmesi yoksa da hukuki mahiyetinin tespiti bakımından araştırılması, dava açılmış ise ve gerekli görülürse dosyaların birleştirilmesi, sonrasında delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sanığın yargılama kosunu eylemdeki sıfat ve sorumluluğu da gözetilmek suretiyle hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği halde, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 31/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.