Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8506
Karar No: 2022/2443
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8506 Esas 2022/2443 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8506 E.  ,  2022/2443 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ..., Havalimanı Başmüdürlüğünde ARFF memuru olarak görev yapmakta iken 29/12/2013 tarihinde düzenlenen görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavında başarılı olması üzerine elektronik teknikeri ünvanı ile ...., Havalimanı Teknik Hizmetler Şefliği emrine atandığını, başvuru esnasında mevcut olmayan ve maddi manevi olarak eşit derecede sayılmayan bir kadroya atama değişikliği yapılması sebebiyle tesis edilen işlemin iptalinin sağlanması için 20/08/2014 tarihinde davalı avukat ...,ile anlaştığını, evrakları davalı tarafa teslim ettiğini, 1.300 TL vekalet ücretini peşin ödediğini, işlemin iptali ve tazminat talepli olarak davalı ...'ın idare mahkemesinde 11/09/2014 tarihinde dava açtığını, idare mahkemesince işlemin iptaline, tazminat talebinin reddine karar verildiğini, hükmün temyiz edilmesi üzerine Danıştayca davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekçesiyle bozulduğunu, bozma üzerine idare mahkemesince davanın reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, dava süresinde açılıp işlemin iptali halinde elektronik şef olarak görev yaptığında havacılık tazminatının ödeneceğini ve aylık 2.000 TL tazminat alma hakkı olacağını ileri sürerek; davalı avukatın özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...; davaya konu idare mahkemesindeki işlemin iptali davasını takip edenin diğer davalı avukat olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; Kayseri 2. İdare Mahkemesinin 2016/784 esas sayılı dosyasında verilen kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği, davalı vekillerin davacıyı dava konusu idare mahkemesi dosyasında tüm yargı aşamalarında temsil ettiği, benzer nitelikte açılan davalarda idare mahkemeleri tarafından davacılar aleyhine karar verildiği, netice itibariyle söz konusu dava süreden reddedilmese bile esastan reddedileceği; bu itibarla davacının hak kaybının olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davalı avukatın 60 günlük dava açma süresinden sonra idare mahkemesine dava açtığı sabit olsa da, Kayseri 2. İdare Mahkemesinin bozmadan önceki 06/04/2015 tarihli 2014/1095 Esas ve 2015/416 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere iptali istenen işlem nedeniyle yoksun kalınan havacılık tazminatının ancak ilgili birimde fiilen görev yapan personele ödenebileceği, davacının henüz anılan birimde görev yapmadığı, bir başka ifade ile davanın süresinde açılmış olması halinde dahi davacının havacılık tazminatına hak kazanamayacağı dolayısıyla zararla eylem arasında illiyet bağının mevcut olmadığı, davacının dava dilekçesinde maddi zararını havacılık tazminatı hakkının ortadan kalkması olarak bildirdiği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, avukat olan davalıların özen ve sadakat borcuna aykırı davranmak suretiyle müvekkilleri olan davacıyı zarara uğrattığı iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK'nın 502 ve devamı maddelerine göre; vekil, müvekkiline karşı vekaleti "sadakat ve özenle" ifa etmekle yükümlüdür. Vekilin, özen borcunun gereği olarak, mesleki bilgi ve deneyimleri ile hayat deneyimlerine ve işlerin normal oluşuna göre gerekli girişim ve davranışlarda bulunması, başarılı sonucu engelleyecek davranışlardan kaçınıp basiretli olarak hareket etmesi gerekmektedir. Vekil, amaçlanan sonucun elde edilmemesinden değil, bu sonuca ulaşmak için gerekli olan çalışmaların özenle yerine getirilmemesinden sorumludur. Bir avukatın yasa ile öngörülen süre içinde yapılması gereken işleri yapmaması, süresinde dava açmaması, müvekkili aleyhine verilen kararı temyiz etmemesi, özen borcunun gereği gibi ifa edilmediğini ve vekilin kusurlu olduğunu gösterir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için, sadece eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli olmayıp, eylem sonucunda bir zararın da doğmuş olması ve zararla eylem arasında uygun illiyet bağının da bulunması gereklidir.
Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; davacı dava dilekçesi ile dava dışı kurumun görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavında başarılı olduğunu, elektronik teknikeri olarak başka bir yere atandığı halde başvuru esnasında mevcut olmayan ve maddi manevi eşit derecede sayılmayan kadroya atama değişikliği yapıldığı gerekçesiyle tesis edilen işlemin iptali davasında kendisini temsil etmek üzere 20/08/2014 tarihli avukatlık sözleşmesi ile davalı ... ile anlaştığını, davalı avukatlara aynı tarihte vekaletname ile birlikte vekalet ücreti ve gerekli evraklarını verdiğini, buna rağmen davalı avukatların davayı süresinde açmayarak davanın süreden reddine karar verilmesine sebep olduklarından uğradığı maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir.
Davacının vekilliğini üstlenen davalı avukatın 11/09/2014 tarihinde Kayseri İdare Mahkemesine 2014/1095 Esas sayı ile açtığı davada, davacının söz konusu sınav için tercihte bulunduğu tarih itibariyle davalı idare bünyesinde elektronik teknikerlerinin görev yapabileceği tek birimin elektronik şefliği olduğu ve davacının sınavı kazandığı takdirde belirtilen bu birime atanacağı düşüncesiyle tercihte bulunduğu halde sonradan ihdas edilen bir birime atamasının yapılarak hukuki güvenlik ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle; dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalındığı belirtilen havacılık tazminatının ancak ilgili birimde fiilen görev yapan personele ödenebileceği, davacının ise henüz anılan birimde görev yapmadığı gerekçesiyle davacının tazminat talebinin reddine dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Danıştayca davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece verilen davanın reddine dair karar onanarak kesinleşmiştir.
İlk derece ve bölge adliye mahkemelerince, söz konusu dava süreden reddedilmese bile esastan reddedileceği gerekçesiyle davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, idare mahkemesince verilen 06/04/2015 tarihli ilk kararın işlemin iptaline ilişkin olduğu, Danıştayca esastan inceleme yapılmadığı, mahkemelerce emsal olarak gösterilen davaların havacılık tazminatına ilişkin olduğu, davacının talebinin idari işlem iptal talep hakkının, dava süresinde açılmadığından elinden alınması nedeniyle zarara uğradığına ilişkin olduğu nazara alındığında davacının maddi ve manevi tazminat talebi hakkında eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince; idare mahkemesinde açılan dava, süresinde açılsaydı davacının davayı kazanabilme ihtimalinin olup olmadığı, olmadığı takdirde bile, sorumlulara karşı başkaca hukuki sebeplerle talepte bulunma hakkı bulunup bulunmadığı, başka bir deyişle davacı müvekkilin, vekilin eylemi ile zarara uğrayıp uğramadığı konusunda uzman bilirkişiden denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan,HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi