7. Hukuk Dairesi 2015/42118 E. , 2016/7496 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının 2011 yılından beri eski adı .... olan ..... Ltd. Şti".nde tıbbi tanıtım ve satış temsilcisi olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin şirketin işletme dışı sebeplerle küçülmeye gittiği gerekçesiyle feshedildiğini ancak şirketin fesihten sonra yeni işçi alımı için ilan verdiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilerek işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı ..... vekili müvekkili şirketin ilaç ve kişisel bakım ürünleri alanında faaliyet gösteren şirketlere tanıtım hizmetleri sunan bir tanıtım şirketi olduğunu, davacının davalı şirketin taraf olduğu hizmet sözleşmesi uyarınca tanıtım hizmeti sunduğu müşterilerden ......, ...... İlaçları Ltd. Şti"nin ürünlerinin tanıtımı ile ilgili görev yaptığı, davalı şirketin ilaç tanıtım hizmeti sunduğu ..... Şirketi tarafından alınan ve 20.06.2014 tarihinde davalı şirkete gönderilen karar ile sunulan tanıtım hizmetinin sonlandırılmasının gerektiğinin bildirildiği, davalı şirketin 27.06.2014 tarihli müdür kararı ile davacının iş akdinin 30.06.2014 tarihinde feshedilmek durumunda kalındığı, davacının iş sözleşmesinin işyeri dışından kaynaklanan nedenlerden dolayı feshedildiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bilirkişi raporu doğrultusunda ......-..... İlaçları Ltd. Şti. müdahale talebinde bulunduğundan davaya dahil edilmiş, davacının davalıya ait ......, ...... İlaçları Ltd. Şti. adlı işyerinde iş sözleşmesine dayalı olarak çalıştığı, davacı, .... Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti. aleyhine dava açmış ise de, davacının bu şirkette çalışması olmadığından, davanın pasif husumet nedeniyle, bu davalı yönünden reddine karar verilmiş ve 4857 sayılı Yasanın 19.maddesinde feshin yazılı, fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi ve hakkındaki iddialara karşı işçinin savunması alınmadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemeyeceği, yine yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre fesih yazılı olarak yapılması, fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi ve feshin işçiye tebliğ edilmesi gerektiği bildirilmesine rağmen dosyada yazılı haklı bir feshin ve yapıldığına dair bir fesih yazısının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin bulunmaması ayrıca 4857 sayılı Yasanın 20.maddesi uyarınca feshin haklı ve geçerli nedenle yapıldığı hususunun davalı işverence ispat edilememiş olması sebebiyle feshin geçersizliğine ve davacının ..... Şirketine işe iadesine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Keza aynı maddenin 7. fıkrasına göre de “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.”
4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir.
Muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çevresine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez ise de muvazaanın tarafı olanların muvazaayı birbirlerine karşı ileri sürmeleri mümkündür.
Asıl işveren ve alt asıl işveren arasındaki sözleşmenin muvazaalı olması halinde, asıl işveren başlangıçtan beri gerçek işveren olduğundan, feshin geçersizliği ve işe iade davasının tarafı gerçek işveren ile muvazaalı işlemin diğer tarafı olan kişi veya kuruluşlar olmalı, işçi gerçek işverene ait işyerine iade edilmeli, işe iadenin mali sonuçlarından muvazaanın tarafı olan kişi veya kuruluşta gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Somut olayda davacının neden davalı ..... "ye işe iade edildiğine dair mahkeme kararı gerekçesiz ve dosyada davacıya tebliğ edilmiş yazılı fesih bildirimi bulunduğundan bu yöne dair gerekçesi de isabetsiz ise de davacının ..... (....) Şirketi nezdinde sigortalı gösterildiği, ancak diğer davalı ..... Şirketinin ürünlerinin tanıtımında çalıştığı, davalı şirketler arasında imzalanan 01/11/2010 tarihli tanıtım hizmetleri sözleşmesine göre ..... Firması tarafından .... çalışanlarına talimat verilebileceği, ...."in bunları uygulamaktan sorumlu olduğu, ..... Firmasının çalışanların faaliyetlerini ve performansını denetleyebileceği, performans toplantılarının ..... Firması tarafından başlatılacağı, çalışanların kıdem tazminatlarına ilişkin maliyet ve masrafların ..... Firması tarafından ödeneceğinin belirlenmesi karşısında sözleşme konusu işin organizasyonunun esas olarak ..... tarafından düzenlendiği, çalışanların .... işçisi olarak gözükmekle birlikte iş ile ilgili emir ve talimatları ..... Firmasından aldıkları ve aslında ..... Firması tarafından istihdam edildikleri, davalılar arasındaki ilişkinin ucuz işçi teminine yönelik muvazaalı ilişki olduğu, davacının iş akdinin 30.06.2014 tarihinde şirketin ürün tanıtımını yaptığı ....."nin tüketici sağlığı ürünlerini Bayer Firmasına devretmesi sonucu ürün yelpazesindeki azalma nedeniyle tanıtım faaliyetlerini azaltmasını talep ettiği, ve şirkette açık pozisyon bulunmadığı gerekçesiyle sona erdirilmesine rağmen, iş akdinin feshinden sonra çok sayıda tıbbi satış temsilcisi ilanı verilerek işe alındığı, işverenin işletmesel karar ile çelişkili uygulamalar yaptığı anlaşılmakla, feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının muvazaalı ilişki nedeniyle davalı ..... Firması bünyesindeki işine iadesine karar verilmesi, ..... Ltd. Şti"nin feshin geçersizliğine bağlı tazminatlardan asıl işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekmektedir.
Muvazaanın tarafı olan .... Sağlık Hiz. Tic. ve Ltd. Şti. hakkında husumetten red kararı verilerek yararına avukatlık ücreti takdirine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Bu yön kararı temyiz eden davalı ...nin de hak alanını ilgilendirdiğinden .... Sağlık Hiz. Tic. ve Ltd. Şti.nin feshin geçersizliğine bağlı tazminatlardan asıl işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğinden davacı ve davalı ......-..... İlaçları Ltd. Şti."nin temyiz itirazları yerindedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının ...ne ait işyerinde İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi dikkate alınarak takdiren 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 25,20 TL harcın tenzili ile bakiye 4,00 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına ,
6-Davacının yapmış olduğu 760,90 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ..... Şirketi ve davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ...ne yükletilmesine, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi