Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5935
Karar No: 2022/2416
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5935 Esas 2022/2416 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/5935 E.  ,  2022/2416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19.HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, davanın kısmen kabulüne ve kısmen konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, kendisine hasta gönderilmesine yönelik olarak telefonla reçete kabul ettiğinden bahisle Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 Yılı protokolünün 5.3.14. maddesi uyarınca Kurumca sözleşmesinin 3 aylığına feshedilmesine ve 25.621,54 TL reçete bedelinin Kurum alacaklarından kesinti yapılması suretiyle tahsiline karar verildiğini, ancak hastaları eczanesine gelmeleri için yönlendirmediğinden kurum tarafından yapılan haksız işlemin iptalini istemiştir.
    Davalı; yapılan incelemede diyaliz merkezi tarafından düzenlenen reçetelerde bulunan ilaçların eczane çalışanı tarafından diyaliz merkezine getirilerek teslim edildiği, eczane çalışanlarının diyaliz merkezinde bulunduğu, bazı hastaların eczanenin yerini bilmediği gerekçesiyle uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davacı tarafın iptalini istediği işlemin nedeninin protokole aykırı şekilde ilaçların eczane dışında hastalara teslim işlemi olduğu, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere bu aykırılığın davacı tarafça gerçekleştirildiği, bu durumda davalı kurumunu protokolün 5.3.14. maddesi uyarınca sözleşmeyi feshetme ve bu reçetelerin bedellerini geri isteme hakkının doğduğu, davalı kurumun işleminde hukuka aykırı bir yön tespit edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacının istinaf talebinin kabulüne, davacı hakkında 05/11/2014 tarihli yazıyla uygulanan 3 ay süreyle sözleşmenin feshedilmesine dair işlem konusuz kalmış olmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, SGK Başkanlığı’nca reçete bedellerine yönelik 05/11/2014 tarihli yazısıyla 2012 protokolünün 4.3.6 maddesi gereğince yapılan işlemin iptaline karar verilmiş ve hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının vekalet ücreti ve yargılama giderine dair temyiz itirazının incelenmesinde;
    Yargılama harçları ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir (HMK.nun 326.maddesi). Bu genel kural, haksız davranışı ile uyuşmazlığa sebebiyet veren bir kimsenin, haksız davranışlarının bütün sonuçlarından, bunları önceden bilmesi mümkün olsun veya olmasın, sorumlu tutulmasını gerektiren hukukun genel ilkelerine dayandırılmaktadır.
    Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.'nin 3. maddesinde; “1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, bu Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur. (2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.”, 13. maddesinde “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. (3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. ” hükümleri yer almaktadır.
    Somut olayda davalı tarafın davacı hakkında uyguladığı Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 Yılı protokolünün 5.3.14. maddesini sonradan taraflar arasında yürürlüğe konan 2016 Yılı protokolü ile kaldırdığından; Kurumun kendiliğinden tüm cezai işlemin iptaline karar vermesi gerekirken reçete bedellerinin davacıdan tahsiline yönelik kısmını iptal etmemiş olmakla haksız olduğu anlaşılarak davanın kabulüne karar verilen 25.621,54 TL’lık miktarı üzerinden davacı lehine 4.080 TL nispi vekalet ücretine ve yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
    Ayrıca mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen davacı taraftan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı alınmasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Davanın kabul edilen kısmı üzerinden davalı taraftan harç alınmalıdır. Ancak davalı SGK Başkanlığı'nın, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 36. maddesi hükmüne göre harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmasına yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/3531 Esas - 2021/1037 Karar sayılı ilamının hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “İlk derece yargılaması nedeni ile davacı tarafından yatırılan peşin harçtan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 379,00 TL harcın talep halinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,” cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine “Davalı, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 36. maddesi hükmüne göre harçtan muaf olduğundan davalıya harç yükletilmesine yer olmadığına, davacının yatırdığı tüm harçların karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,” ifadesinin eklenmesine, 6. bendinde yer alan “Davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,” cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine “Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 13. maddesi gereğince 4.080 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kurulan hüküm uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” ifadesinin eklenmesine, 7. bendinde yer alan “İlk derece yargılaması nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacı tarafça karşılanan bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı olmak üzere yapılan toplam 720,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dosyada artan gider avansı bulunması halinde davacıya iadesine,” ifadesi eklenerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi