Esas No: 2019/13698
Karar No: 2022/1306
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13698 Esas 2022/1306 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık Ömer Gürler'in kullandığı dorseli çekici ile diğer sanıkın aracının çarpışması sonucu meydana gelen kazada, sanık müdafinin, katılanların ve katılan bir kişinin temyiz itirazları değerlendirilmiştir. Dosya incelenerek sanığın kusur durumu ve sair nedenler değerlendirilmiş ancak sanığa taksirle öldürme suçuyla ceza verilmesine sebep olan ölüm ve yaralanmalı ikinci kazada sanığın kusuru bulunmadığı belirtilmiştir. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiği kararlaştırılmış, 5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar ...-... vekili ve katılan ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ...'in gerekçeli kararı, başkaca suçtan hükümlü bulunduğu esnada cezaevinde 29/12/2015 tarihinde tebellüğ ettiği ve hükme karşı 30/12/2015 havale tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmakla, tebliğnamedeki katılan ...'in temyiz talebi açısından süreden ret öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin oluşa, kusur durumuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına ve sair nedenlere ilişkin, katılanlar ... ve Süleyman vekilinin sanık hakkında tayin edilen cezanın eksik olduğuna ve sair nedenlere ilişkin, katılan ...'in sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık Ömer Gürler'in idaresindeki dorseli çekici ile gündüz vakti, meskun olmayan yerde, üç şeritli bölünmüş yolda seyir helinde iken, sağında seyretmekte olan diğer sanık ... idaresindeki dorseli çekiciyi geçmek istediği sırada araçların ön yan kısımlarının birbirine çarptığı, çarpışma sonrası sanık Ömer Gürler'in aracının en sol şerit üzerinde durduğu, arkasından en sol şeritte seyreden ... idaresindeki aracın sol şeritte duran dorseye arkadan çarpması sonucu iki kişinin öldüğü, dört kişinin nitellikli şekilde yaralandığı olayda;
Her ne kadar, kaza tespit tutanağı ekindeki krokiye göre yolun 10.5 metre olduğu, araçların ilk çarpışma noktasının yolun orta şeridinin sol çizgisi üzerinde olduğu dikkate alınarak, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 18.03.2010 tarihli raporu dosya içeriğine uygun bulunarak, sanık ...'in şerit çizgisi üzerine tam yanaşarak geçilme kuralını ihlal ettiği bu itibarla tali düzeyde kusurlu olduğundan bahisle sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olsa da, sanık ...'e kusur atfeden ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporda olayın zincirleme trafik kazası şeklinde olduğu gerekçesi ile sanığın tali kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmekle somut olayın zincirleme trafik kazası şeklinde meydana gelmediği, temyiz dışı sanık ...in sürücülüğünü yaptığı araç ile sanığın sürücülüğünü yaptığı aracı sollamak istediği sırada sanık ...'in aracının sol yan ön kısımlarına çarpması nedeniyle sanık ...'in seyretmekte olduğu sağ şeritten çıkarak şarampole yuvarlandığı, bu ilk olayda herhangi bir ölüm veya yaralanmanın meydana gelmediği, çarpmanın etkisiyle sanık ...in kullandığı aracın otoyolun sol şeridine savrulduğu ve sanık ...in aracını otoyolun hız şeridi olan sol şeridinde park ederek şarampole düşen araç sürücüsüne yardım amacıyla araçtan indiği, bu aşamadan sonra diğer sanık ...'in savunmasına göre aradan beş dakika geçtikten sonra ikinci kazanın meydana geldiği, maktul sürücü ...'in kullandığı aracın temyiz dışı sanık ...in kullandığı Tır'a arkadan çarpması sonucu ölüm ve yaralanmaların meydana geldiği göz önüne alınarak, sanık ...in savunmasına itibar edilmesi halinde dahi ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan kazada sanık ...'e kusur atfedilmesinin mümkün olmadığı ve trafik kazası tespit tutanağında sanık ...'in ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan olayda kusurunun olmadığına ilişkin görüş ile yine dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 22/02/2010 tarihli raporda ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan ikinci kaza ile ilgili olarak sanık ...'in kusuru bulunmadığına ilişkin görüşün oluşa ve dosya içeriğine uygun olduğu anlaşılarak, sanık ...'in eylemi ile ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan olay arasında illiyet bağı bulunmadığından sanık hakkında üzerine atılı taksirle öldürme suçundan beraat hükmü kurulması gerekirken, yasal ve hukuka uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin, katılanlar ...-... vekilinin ve katılan ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.