22. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/680 Karar No: 2015/11945 Karar Tarihi: 30.03.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/680 Esas 2015/11945 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2014/680 E. , 2015/11945 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, cezai şart ve ferileri ile eğitim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; davalının davacı bankada uzman yardımcısı olarak çalışmakta iken 28.05.2010 tarihinde haklı neden olmadan iş sözleşmesini feshettiğini belirterek, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca eğitim masrafları karşılığı olarak belirlenen tazminat ve fer"ileri ile cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Taraflar arasında, iş sözleşmesinde yer alan cezai şart düzenlemesinin geçerliliği hususu uyuşmazlık konusudur. Cezai şart mevzuatımızda Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, İş Kanunlarında konuya dair bir hükme yer verilmemiştir. Asgari süreli sözleşmelerde cezai şart konulamayacağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümler, karşılıklılık prensibinin bulunması halinde kural olarak geçerlidir. Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesi asgari süreli iş sözleşmesidir. Bu tür sözleşmelerde cezai şart düzenlemesine yer verilmesi mümkündür. Dosya içeriğine göre, davalı işçi işten ayrılış dilekçesinde herhangi bir haklı ya da geçerli sebebe dayanmamıştır. Yargılama aşamasında da, bu yönde bir iddia ve ispat bulunmamaktadır. Hal
böyle olunca, cezai şart miktarı; çalışılan süre dikkate alınarak oranlama yapmak suretiyle değerlendirilmeli, en sonunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 182. maddesinin son fıkrası gereği bir indirime gidilmelidir. Yazılı gerekçeyle cezai şart alacağının reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.