21. Hukuk Dairesi 2014/16659 E. , 2014/28108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 04.03.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının eşi ve çocuğunun maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı temyizinin reddi ile Davacı çocuk bakımından maddi tazminat isteminin reddinin isabetli olduğu, davacı eş bakımından ise maddi tazminat isteminin reddinin hatalı olduğuna ilişkin Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yapılan yargılama sonunda birleştirilmesine karar verilen davalardaki talepler de dikkate alınarak davacıların maddi tazminat istemleri ile manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar ile davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına Mahkemece uyulmasına karar verildiğinde, Mahkeme için uyulan kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E. 2006/521 sayılı kararı)
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Somut olayda davacı çocuk bakımından maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kararının bozma dışı kaldığı açıktır. Hal böyle olunca davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal eder biçimde davacıların tümü bakımından maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasınıgerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“Davacının davasının kısmen kabulü ile
Taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Üreticileri Birliğinden, 5.000,00-TL maddi tazminatın 17.06.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacı ...’e verilmesine, Davacı...’in maddi tazminat isteminin reddine ilişkin hüküm bozma dışı kalarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL davacı ..., için 5.000,00 TL manevi tazminatın 04.03.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ...Üreticileri birliği ve davalı ... İl Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.390,85-TL harçtan peşin alınan 1.114,00-TL harç ile bozma ilamından önce yatırılan 105,80-TL harç ki toplam 1.219,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.171,05-TL harcın (Kabul edilen bölüme göre davalı ... şirketinin sorumluluğu 341,55-TL ile sınırlı olmak üzere) davalı ... Üreticileri Birliğinden ve davalı ... şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar vekil ile temsil edildiğinden ... uyarınca hesap ve takdir edilen 5.400,00. TL. vekalet ücretinin (Kabul edilen bölüme göre davalı ... şirketinin sorumluluğu 1.500,00-TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davanın kısmen reddi nedeniyle vekille temsil edilen ... Üreticileri Birliği ile Davalı ...Ş. yararına 1.500,00’er TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Davacılar vekili tarafından bozma öncesi ve sonrası yapılan toplam 3.086,80. TL. Mahkeme masrafın davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olduğundan kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.929,25.TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı ... Üreticileri Birliği tarafından bozma öncesi ve sonrası yapılan 1.165,40 TL mahkeme masrafının davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olduğundan ret oranı dikkate alınarak takdiren 437,02-TL’nin davacıdan alınarak davalı ... Üreticileri Birliğine verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan ... ve ..."ne yükletilmesine, 23.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.