19. Ceza Dairesi 2018/7700 E. , 2020/2431 K.
"İçtihat Metni"
4857 sayılı İş Kanunu"nun 92/2. maddesine aykırılıktan Hasgül Tekstil Promosyon Ürünleri San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. hakkında Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İstanbul Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğünün 27/07/2017 tarihli ve 791836859-641.3.2-104563 sayılı kararı ile uygulanan 14.702,00 Türk lirası idarî para cezası karar tutanağına karşı yapılan başvurunun reddine dair İstanbul 13. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/11/2017 tarihli ve 2017/4013 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/12/2017 tarihli ve 2017/5605 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 25/10/2018 gün ve 3163 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/11/2018 gün ve KYB-2018-87888 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12/1. maddesinde yer alan “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.” hükmü ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20/1. maddesinde yer alan “Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır.” ve 21. maddesinde yer alan “(1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.(2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. (3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, idari para cezası tutanağının 4857 sayılı İş Kanunu"nun 92/2. maddesine aykırılıktan anılan Kanunun 108. maddesine dayanılarak düzenlendiği, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 92/2. maddesinde "Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri (…) (1) tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler." hükmü karşısında, kabahatli şirkete ilgili kayıt ve belgelerin teslimi konusunda yapılan bildirime ilişkin dosya içerisinde bulunan tebligat mazbatası incelendiğinde tebliğ alan kişinin isim ve sıfatının net bir şekilde belirlenmediği gibi tebliğ mazbatası üzerinde sadece imzasının bulunduğu, söz konusu tebliği alan kişinin tüzel kişinin yetkili temsilcisi veya Yönetmelik hükümleri gereğince yetkili memur veya müstahdem olduğuna ilişkin tebliğ mazbatası üzerinde herhangi bir şerh bulunmadığı da dikkate alındığında, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, itirazın kabulüne karar verilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/12/2017 tarihli ve 2017/5605 değişik iş sayılı kararının CMK"nin 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İstanbul Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğünün 27/07/2017 tarihli ve 791836859-641.3.2-104563 sayılı kararı ile uygulanan 14.702,00 Türk lirası idarî para cezasının kaldırılmasına, 04/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.