Esas No: 2021/6447
Karar No: 2022/1319
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/6447 Esas 2022/1319 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasını reddetti. Davacı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı ceza soruşturması kapsamında, silahlı terör örgütüne üye olmaktan yaklaşık 6 ay iletişimin tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması tedbirinin uygulandığını ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirtti. Davacının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin dava da yerel mahkemece reddedildi. Ancak daha sonra yapılan incelemede, bir başka dava dosyasında davacı hakkında uygulanan tedbire ilişkin kayıtların ifşa edildiği görüldü ve davaların birleştirilmesi yerine en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını yargıya bir görev olarak öngören Anayasanın 141/son maddesi hükmüne aykırı davranıldığı tespit edildi. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldü ve hüküm BOZULDU. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm :Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/38860 esas 2015/77968 karar sayılı ceza soruşturması kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yaklaşık 6 ay iletişimin tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması tedbirinin uygulandığı, yapılan soruşturma sonunda 02.11.2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
Davacının 20.000,00 TL manevi tazminatın tedbir tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın reddine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, aynı soruşturma dosyasında davacı hakkında uygulanan tedbire ilişkin kayıtların Cumhuriyet savcılığınca imha edilmeyip farklı dosyalara gönderilerek ifşa edilmesine ilişkin olarak davacı tarafından açılan davanın İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/219 esas sırasına kayıtlı olduğu görülmekle her iki davanın birleştirilmesi yerine davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasanın 141/son maddesi hükmüne aykırı davranılması, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davanın reddine hükmedildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı hakkında uygulanan iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve teknik takip tedbirlerine dayanak teşkil eden kararların aslının veya onaylı örneklerinin dosya arasına alınıp, hakimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında belirtilen iddialarla ilgili Hakimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sonucunun ne olduğu araştırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.