20. Hukuk Dairesi 2012/615 E. , 2012/1899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... köyü 1606 parsel sayılı, 15440 m2 yüzölçümlü taşınmazın, davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olduğunu, yörede 1998 tarihinde yapılan ve 14/02/2007-14/08/2007 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosunda öncesi kısmen orman olan taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman sayılmayarak orman alanı dışında bırakıldığını, işlemin iptali ile taşınmazın kısmen orman alanı içine alınmasını istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 1606 sayılı parselin, 28/06/2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) işaretli 4511,50 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede arazi kadastrosuna 1981 yılında başlanmış, 04.01.1983 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Kadastro sırasında çekişmeli taşınmaz zeytinli tarla niteliği ile tespit edilmiş, daha sonra 1985 yılında satış yoluyla davalılara geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) bölümünün orman sayılan, (C) işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kadastro mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme görev ve yetkileri bulunmamasına rağmen çekişmeli taşınmazın orman olan kısmının tahdidin içine alınması ile yetinilmesi gerektiği halde mahkemenin yetkisini aşarak tapu iptali ve tescile de karar vermesi, bunun yanında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ile "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17.
maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının; “ 1- Davacının davasının kısmen kabulü ile dava konusu ... köyü 1606 sayılı parselin, 28/6/2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) işaretli 4511,50 m2 bölümünün orman sınırları içine alınmasına, (C) işaretli bölüme ilişkin davanın reddine, 2- 6099 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 14/02/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.