14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6508 Karar No: 2013/8096 Karar Tarihi: 28.05.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6508 Esas 2013/8096 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/6508 E. , 2013/8096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Somut olayda, mahkemece daha önce verilen kabul kararı Dairemizin 02.12.2011 tarihli 2011/12701 E. 2011/14815 sayılı Kararı ile, tescil isteğinin kabulü için diğer yasal koşulların oluştuğu kabul edildiğine göre, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak bilirkişilerden tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden bakiye kalan miktarın hesaplanması konusunda rapor alındıktan sonra kalan miktarın tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda yeniden karar verilmiştir. Ancak tescile karar verilmesi gereken pay 30862/42644 olması gerekirken, yanılgılı olarak 30062/42644 hissenin iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun birinci paragrafında “tapusunun” sözcüğünden sonra gelen “30062/42644” rakamlarının hükümden çıkarılmasına, yerine “30862/42644” rakamlarının eklenmek suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde davacı tarafa iadesine 28.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.