Esas No: 2020/4723
Karar No: 2021/1887
Karar Tarihi: 14.04.2021
Danıştay 12. Daire 2020/4723 Esas 2021/1887 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4723
Karar No : 2021/1887
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (TARAFLAR)
1- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Vergi denetmeni olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacı tarafından, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca vergi denetmeni kadro unvanının kaldırılması üzerine, aynı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen vergi müfettişi kadro unvanı için öngörülen ek gösterge ile makam ve görev tazminatından yararlandırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 10/07/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesi'nin 27/09/2019 tarih ve E:2018/5601, K:2019/6964 sayılı bozma kararına uyularak, davacının ek göstergeden yararlandırılması ile 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 10/7/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na ekli (I) sayılı Cetvelin I/g bendinde, en az üç yıllık yükseköğrenim mezunu olan ve yeterlik sınavı sonunda vergi müfettişliğine atananların (3600) ek göstergeden yararlanmalarının öngörüldüğü; diğer taraftan, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 12. maddesinde yapılan değişiklikle de, vergi müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanların, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanacağı öngörülmek suretiyle, 15/11/2011 tarihinden sonra halen bu kadrolarda bulunanlar yönünden istisnai bir düzenleme yapıldığı; bu düzenlemenin 15/11/2011 tarihinden önce emekliye ayrılanları kapsamadığı açık olup, bu tarihten önce emekliye ayrılanların, 28/02/2012 tarihli (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 34. sırası ile yapılan eşitlik işlemi uyarınca, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde yer alan şartları taşımaları gerektiği hususunda kuşku bulunmadığı; bu durumda, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin I/g bendindeki "yeterlik sınavında başarılı olma" koşulunu taşımayan davacının; anılan bentteki ek göstergeden yararlandırılmamasına ilişkin dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/01/2017 tarih ve E:2016/3467, K:2017/182 sayılı kararının da bu yönde olduğu, davanın, makam ve görev tazminatı istemine ilişkin kısmına gelince; davalı idare tarafından davacının 01/03/2012 tarihinden itibaren makam ve görev tazminatları ödendiğinden, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, 10/07/2011 ile 01/03/2012 arasındaki makam ve görev tazminatına ilişkin talebinin ise kabulü gerektiği, bu nedenle dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, davacının ek göstergeden yararlandırılması ile 10/7/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden davanın reddine, makam ve görev tazminatından yararlandırılması ile 10/7/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden dava konusu işlemin iptali ile davacının 01/03/2012 tarihinden itibaren makam ve görev tazminatları ödendiğinden, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına 10/07/2011 ile 01/03/2012 arasındaki makam ve görev tazminatlarının davalı idareye başvuru tarihi olan 09/08/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-Davacı tarafından, Mahkemece daha önce kesinleşmiş bozma kararına uyularak verilen ek göstergeye ilişkin hüküm fıkrasının yeniden bozulmasının usuli kazanılmış hakkını/müktesep hakkını, dolayısıyla hukuki güvenliğini ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiği, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmeden önce açılan bazı davalar lehe kesinleşirken, bazılarının aleyhe sonuçlandığı, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının adil yargılanma hakkını ve buna bağlı olarak mülkiyet hakkını ihlal ettiği, yargılamanın 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 67. maddesinin 2. fıkrası yönünden yapılmadığı, davanın kısmen reddi kararının eksik incelemeye dayalı olduğu, Eşitlik Cetvelinde, eşitlemenin 646 ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin yürürlüğünden sonra görevde olması halinde durumunun ne olması gerektiği araştırılmaksızın yapılmasının "Eşitleme Esasları"na aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
2- Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının aleyhe olan hüküm fıkralarının usul ve yasaya aykırı olduğu, Kurum alacaklarına faiz yürütülemeyeceği, her türlü harçtan muaf olmalarına rağmen aleyhlerine harca hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme
kararının ek göstergeye ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davacının ek göstergeden yararlandırılması ile 10/7/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden davanın reddine, makam ve görev tazminatından yararlandırılması ile 10/7/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden dava konusu işlemin iptali ile davacının 01/03/2012 tarihinden itibaren makam ve görev tazminatları ödendiğinden, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına 10/07/2011 ile 01/03/2012 arasındaki makam ve görev tazminatlarının davalı idareye başvuru tarihi olan 09/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Kullanılmayan …TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.