Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2793
Karar No: 2018/6217
Karar Tarihi: 29.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2793 Esas 2018/6217 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından icra takibine konu olan bonoların, davacının akıl sağlığının kandırılmaya elverişli olmasını bilmeyerek davalı tarafından kötüniyetli olarak imzalatıldığı ve borçlu olunmadığı iddiasıyla davacı tarafından açılan menfi tespit davası reddedilmiştir. Ancak davacının akıl sağlığı ile ilgili iddiası üzerine yapılan incelemede, davacıya vasi tayini gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Bozma kararına uyulduğunda ise davacıya vasi tayinine gerek olmadığına karar verilmiş ve asıl ve birleşen davalarda davacının hukuki ehliyetine sahip olduğu gerekçesiyle davalara konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün \"Bildirim\" başlıklı 9/son maddesi ve usul Kanunu'dur.
19. Hukuk Dairesi         2018/2793 E.  ,  2018/6217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalı tarafından icra takibine konu bonoların davacının yakın arkadaşı olan davalı tarafından davacının akıl sağlığının kandırılmaya elverişli olmasını bilerek kötüniyetli olarak imzalatıldığını belirterek asıl ve birleşen davalara konu icra takip dayanağı bonolar nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davalının işlettiği dükkanın içindeki telefon, sıhhi tesisat malzemeleri ve sıhhi tesisat takımları ile birlikte devren satışı konusunda 35.000,00 TL"ye anlaşıldığını, davacının buna karşılık 35 adet bononun parasal kısımlarının rakam ve yazı ile kendi el yazısı ile doldurup imzaladığını,vadesi gelip ödenmeyen bono bedelerinin tahsili için haklı olarak icra takibi başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,davacı tasarruf tarihleri olan 20/02/2009, 03/02/2009 dava tarihi 24/05/2010 ve raporun düzenlendiği tarih olan 27/03/2013 tarihi itibari ile fiili ehliyete haiz ve tasarruf ehliyetine sahip olduğu, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 31.03.2014 tarih 2014/3383 E.ve 2014/6159 K.sayılı ilamı ile’’Davacı vekili tarafından davacının akıl sağlığının yerinde olmadığı ileri sürülmektedir. Bu durumda mahkemece öncelikle Türk Medeni Kanunu"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün ""Bildirim"" başlıklı 9/son maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunularak davacıya vasi tayini gerekip gerekmediği hususunun belirlenmesi, gerekiyorsa vasiye husumet yöneltilmesine izin kararı da alındıktan sonra taraf teşkili usulüne uygun şekilde sağlanıp yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.’’gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacıya vasi tayini için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulduğu, ... 8.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/499 Esas 2015/915 Karar sayılı ilamıyla vasi tayinine gerek olmadığına karar verildiği, davacının davaya konu senet tarihlerinde ve dava tarihinde hukuki ehliyete sahip olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar veriilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi