Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1586
Karar No: 2019/2775

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1586 Esas 2019/2775 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/1586 E.  ,  2019/2775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve dahili davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 125 ada 5, 6, 8, 156 ada 5, 158 ada 21, 36, 39, 161 ada 3, 175 ada 5, 176 ada 1 parsel sayılı taşınmazları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 123 ada 1, 125 ada 4, 138 ada 1, 139 ada 10, 158 ada 23, 161 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 161 ada 12 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 155 ada 10 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/4"er hisse ile..., ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, 123 ada 1, 125 ada 4, 8, 138 ada 1, 139 ada 10 ve 158 ada 36 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Davacı ... 123 ada 1, 125 ada 4, 5, 6, 8, 138 ada 1, 139 ada 10, 155 ada 110, 156 ada 5,158 ada 21, 23, 36,39, 161 ada 3, 4, 12, 175 ada 5, 176 ada 1 parsel sayılı taşınmazların muris ..."den veraseten kalan taşınmazlardan olduğu savıyla tesbitlerin iptali ile mirasçılar adına veraset ilamlarındaki paylarına göre tesbit ve tescilini talep etmiştir.
    Davacı ... 155 ada 10 parsel sayılı taşınmazda annesi ..."ın da hissesinin olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece, davacı ..."ın davasının reddine, davacılar ... ve Orman Yönetiminin davasının kısmen kabul kısmen reddine ve dava konusu 123 ada 1, 125 ada 8, 138 ada 1, 139 ada 10 ve 158 ada 36 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 125 ada 4 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda (A) işaretli 3375,26 m² yüzölçümlü bölümünün kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine, 125 ada 4 parselin geriye kalan kısmı ile 125 ada 5, 6, 156 ada 5, 158 ada 21, 23, 39, 161 ada 3, 4, 12, 175 ada 5, 176 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tespit ve tapuya tesciline, 161 ada 3 parsel üzerindeki ahırın..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine, 161 ada 4 parsel üzerindeki ahırın ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine, 155 ada 10 parsel üzerinde bilirkişi raporunda (A) işaretli samanlığın... ve ..."e, (B) işaretli samanlığın ..."e, (C) işaretli samanlığın ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından 125 ada 4 parsel sayılı taşınmazın reddedilen bölümüne,... ve ... tarafından ise 123 ada 1, 125 ada 8, 138 ada 1, 139 ada 10,158 ada 36 parsel sayılı
    taşınmazlar ile 125 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kabul edilen (A) bölümüne ilişkin olarak temyiz edilmiş, Dairemizin 31/03/2015 tarih ve 20148691 Esas - 2015/2338 Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece, toplanan delillerin taşınmazlar başında değerlendirilmesi amacıyla 21.04.2009 tarihinde yapılan keşif sırasında teknik bilgisine başvurulan orman mühendisi bilirkişi ... tarafından 15.05.2009, 15.01.2010, 20.08.2010 tarihli rapor ve ek raporlar düzenlenmiş ve bu raporlar mahkemece hükme esas alınmış olup, aynı bilirkişi tarafından, temyiz incelemesi sırasında iade üzerine 06.07.2012, 21.07.2014 tarihli raporlar düzenlendikten sonra, bila tarihli ek raporunda, Haziran 2009 tarihinde geçirdiği rahatsızlık sonucu felç kaldığı ve % 67 fonksiyon kaybı bulunduğundan bilirkişilik yapmadığını, refakatçi olmadan dışarı çıkmadığını, seyahat etmediğinden, dosya içinde çoğaltılarak ve isminin açılarak yapılan çakıştırılmış memleket haritası, orman kadastro ve arazi kadastro haritaları altında isminin açıldığı kısımları imzaladığını belirtmiştir. Mahkemece, yetersiz bulunarak hükme esas oluşturmadığı kabul edilen 15.05.2009 tarihli teknik bilirkişi tarafından düzenlenen rapordan sonra alınan tüm rapor ve ek raporların, orman bilirkişi tarafından düzenlenmediği, yalnızca altındaki imza kısmının tamamlandığı anlaşıldığından, alınan ek raporlar hükme esas alınamaz. Ayrıca, dava konusu taşınmazların sınırında bulunan taşınmazlara yönelik açılan derdest bulunan veya karara çıkmış bulunan davalar, keşif sırasında uygulanmamış, sınır bulunan taşınmazlar ve davalı taşınmazlar birlikte değerlendirilmemiş, eldeki dava dosyası ile birleştirilen 2005/1639 esas sayılı dava dosyası dosya arasına alınmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ..."ın davasının reddine, davacılar ... ve Orman Yönetiminin davasının kısmen kabul ve dava konusu 123 ada 1, 125 ada 8, 139 ada 10 ve 158 ada 36 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine, 125 ada 4, 5, 6, 138 ada 1 parsel, 156 ada 5, 158 ada 21, 23, 39, 161 ada 3, 4, 175 ada 5, 176 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ve 155 ada 10 parselin 2/4’ünün kadastro tespitinin iptali ile 120 pay kabul edilerek 50 payı ..., 50 payı ..., 20 payı ... adına tespit ve tapuya tesciline, 155 ada 10 parselin iptal edilmeyen 2/4’ünün ¼ ... ve ¼ ... adına olan kısmın tespit gibi tesciline,161 ada 12 parselin tespitinin iptali ile 120 pay kabul edilerek 50 payı ..., 50 payı ..., 20 payı ... adına tespit ve tapuya tesciline, 161 ada 3 parsel üzerindeki ahırın..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine, 161 ada 4 parsel üzerindeki ahırın ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine, 155 ada 10 parsel üzerinde bilirkişi raporunda (A) işaretli samanlığın... ve ..."e, (B) işaretli samanlığın ..."e, (C) işaretli samanlığın ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, dahili davalı ... tarafından 125 ada 5, 6, 155 ada 10,156 ada 5, 158 ada 21, 39, 161 ada 3, 175 ada 5, 176 ada 1 parseller bakımından, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından 125 ada 4 ve 138 ada 1 parseller bakımından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 2002 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    1- Dahili davalı ...’in temyiz itirazları yönünden;
    Dahili davalı ...’in, davalı olan babası ...’in vefatı üzerine mirasçısı olarak davaya dahil edildiği, bozmadan önceki 11/11/2010 tarihli hükme ... tarafından 07/12/2010 havale tarihli dilekçe ile yalnızca 123 ada 1, 125 ada 4, 125 ada 8, 128 ada 36, 129 ada 10, 138 ada 1 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazında bulunulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucu verilen hükümle 125 ada 5, 6, 155 ada 10,156 ada 5, 158 ada 21, 39, 161 ada 3, 175 ada 5, 176 ada 1 parseller hakkında önceki karardan farklı bir hüküm kurulmadığı, bu haliyle ...’in halefi olan ...’in daha önceden temyiz edilmemiş parselleri temyiz edemeyeceği anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddine,
    2-Orman Yönetiminin 125 ada 4 parsele ilişkin temyiz itirazları bakımından;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 125 ada 4 parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur.
    3-Orman Yönetiminin 138 ada 1 parsele ilişkin temyiz itirazları bakımından;
    İncelenen dosya kapsamında çekişmeli 138 ada 1 parselin komşusu olan 138 ada 2 parselin ... Kadastro Mahkemesinin 2005/1555 Esas - 2008/145 Karar sayılı kararı ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, Dairemizin 17/05/2010 gün ve 2010/5370 Esas - 2010/6477 Karar sayılı ilamıyla bu parsele ilişkin olarak onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    138 ada 1 parselin kadastro paftasındaki konumuna ve bilirkişi raporuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklığı konumunda olduğu anlaşılmaktadır.
    6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra sayılı Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde ve 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 16/1-i maddesinde "...6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı..." öngörülmüştür.
    6831 sayılı Kanunun 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
    6831 sayılı Kanun, madde: 17/1-2
    Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
    Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya Orman İdaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (17/06/2004 gün ve 5192 sayılı Kanun ile değişik hali).
    Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
    Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
    Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [YHGK’nın 10.12.1997 ve gün 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün 1997/20-808/1039, 08.02.1999 gün 1999/7-22-43, 13.10.1999 gün 1999/8-689-822, 03.04.2002 gün 2002/8-230-261 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece, değinilen yönler gözetilerek davanın kabulü gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yönünde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; ...’in temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2) İki numaralı bentde gösterilen nedenlerle; Orman Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 125 ada 4 parsel bakımından usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    3) Üç numaralı bentde gösterilen nedenlerle; Orman Yönetiminin 138 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA 18/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi