10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7882 Karar No: 2015/10703 Karar Tarihi: 02.06.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7882 Esas 2015/10703 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/7882 E. , 2015/10703 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyduktan sonra yaptığı yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılardan ... ve ... avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılardan... avukatının tüm; davacı ve davalılardan ... avukatlarının sair temyiz itirazlarının reddine; 2-) 506 sayılı Kanun’un 26. maddesinde üçüncü kişiler aleyhine açılan rücu davalarının tabi olduğu zamanaşımı süresine ilişkin açık hüküm bulunmamaktadır. Üçüncü kişi ile sigortalı arasında akdi bir ilişki de söz konusu değildir. Ancak anılan maddenin ikinci fıkrasında Borçlar Kanunu’na yollamada bulunulmuştur. Hal böyle olunca; üçüncü kişiler aleyhine açılan davalar Borçlar Kanunu’nun 60. maddesinde gösterilen bir ve on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı başlangıcı ise; “zarar ve faile ıttıla” tarihidir. Bilindiği üzere zarar ve faile ıttılanın birlikte gerçekleşmesi gerekmekte olup, sadece birinin gerçekleşmesi bir yıllık zamanaşımı süresinin başlaması için yeterli değildir. Zarara ve faile ıttıla, Kurumun yetkili organının ıttılaı olduğundan, zararın ıttıla tarihi masraf ve ödemeler yönünden sarf ve ödeme tarihidir. Faile ıttılanın ise özel bir duyarlılıkla araştırılıp incelenmesi gerekmektedir. Uygulamada, devam eden ceza davasında verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesi, Kurum sigorta müfettişi veya ... iş müfettişi raporunun Kurumun yetkili makamlarına intikal tarihi ya da ilk rücu davasının açılma tarihi faile ıttıla tarihi olarak kabul edilmektedir. Bu çerçevede, davacının yaptığı ıslaha karşı davalı ... avukatının yasal süresi içerisinde yaptığı anlaşılan zamanaşımı defi irdelenmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması; 3-)Karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12. maddesi gereğince değeri para ile ölçülen davaya ilişkin nispi avukatlık ücreti yerine maktu avukatlık ücretine karar verilmiş olması; 4-)Birden fazla davalı olmasına karşın, HMK"nın 297. maddesi gözardı edilerek avukatlık ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmek suretiyle infazda tereddüt yaratılmış olması; Usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir. O hâlde, davacı ve davalılırdan... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.