Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7866 Esas 2015/10701 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7866
Karar No: 2015/10701
Karar Tarihi: 02.06.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7866 Esas 2015/10701 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/7866 E.  ,  2015/10701 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Dava, kesin teminat mektubu bedelinin faiziyle tahsili istemine ilişkindir.

    Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüyle teminat mektubu bedelinin tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-)Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, davalının avukatının temyiz itirazlarının reddine;
    2-)Davacının avukatının temyiz itirazlarına gelince,
    Alacaklının nakdinden bir süre için yoksun kalması nedeni ile, nakdin kullanılması imkanını borçluya bırakması karşılığında elde ettiği, miktarı kanun ya da hukuki işlem ile belirlenmiş, para borçları açısından özel olarak düzenlenen, tahsil için zararın ve kusurun varlığı şart olmayan bir tür tazminat, bir medeni semere olarak tanımlanan faiz kavramı kapsamındaki temerrüt faizi; muhtemel zararların giderilmesi amacıyla doğrudan doğruya yasa koyucu tarafından öngörülmüş bir karşılık olup, talep edilebilmesi için gerçekten bir zarar görülmüş olması gerekli değildir. Bu konuda borçluya bir ispat hakkı tanınmadığı gibi; borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olması da şart değildir. Borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olarak, alacaklının aksi iddia olunmayan farazi zararının asgari oranda giderilmesine yönelik, para borcunun fer’isi niteliğindeki (BK. Md.113/2 ve 131) faizin, davacının talebindeki bedelin ödenmesi için davalıya tanınan süre ve 3095 sayılı Kanun gereği, 01.07.2009 tarihinden itibaren yasal faiz olarak ödenmesine hükmedilmesi gerekir iken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün "2" numaralı bendinin sonuna, "alacağa 01.07.2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine" ibaresi yazılarak eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.