11. Ceza Dairesi 2016/7142 E. , 2019/947 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat
I-Sanık hakkında “Defter ve Belgeleri İbraz Etmeme“ suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34/1, 230, 232 ve 289. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun"un amir hükümlerine aykırı şekilde; sanık hakkında hangi delillere dayanılarak beraat kararı verildiği temyiz incelemesine imkan verecek şekilde tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
II-Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suçlamaları kabul etmemesine karşın, sanık hakkında tanzim edilen 23.11.2010 tarihli VDENR-2010-2515/60 sayılı vergi suçu raporunda, 19.02.2010 tarihli açılış yoklamasına göre işyerinin 12 metrekare büyüklüğünde olduğu ve demirbaş eşya dışında başkaca malzemesinin olmadığı, depo-işçi-aracının bulunmadığı, 26.10.2010 tarihinde de mükellefiyetini sonladırdığı, faaliyette bulunduğu süre içerisinde KDV beyannamelerine göre 573.390 TL‘lik matrah beyan etmesine rağmen, sanıktan mal aldığını bildiren mükelleflerin Ba formları doğrultusunda 227 adet belge karşılığında 1.943.072 TL bedelli satış yaptığının tespit edildiği, vergi inceleme raporunda sanığın fatura düzenlediği mükelleflere ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanık tarafından düzenlendiği iddia olunan faturalar ve bu faturaları kullanan mükelleflere ilişkin ayrıntılı bilgiler ile bu mükellefler hakkında vergi inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin katılan kurumdan sorulması, düzenlendiğinin tespiti halinde bu raporların da dosyaya getirtilmesi ile haklarında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının belirlenmesi durumunda bu dosyaların dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2-Kabule göre de; 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 13.04.2011 tarihli 2011/35125 Soruşturma ve 2011/22063 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan ... Denetim Grup Müdürlüğü‘nün 24.03.2011 tarih ve RDK-2011/034-64027/Rİ4-6835 sayılı rapor değerlendirme komisyonu mütalaasına uygun olarak sanık hakkında, "2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan kamu davası açıldığı, sanık hakkında “sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava ve yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanma” suçları birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, kararın gerekçe kısmında hem sahte fatura kullanma hem de sahte fatura düzenleme suçlarından bahsedilmek suretiyle hükümde çelişkiye yol açılmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.