13. Hukuk Dairesi 2015/38560 E. , 2018/3318 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 1995 yılından 2013 yılı Nisan ayına kadar davalının şirketin muhasebe işlemlerini yaptığını, davacı şirketin değişik tarihlerde faturalar kestiğini, bu faturaları işlemesi için mali müşaviri olan davalıya gönderdiğini, ticari defterlere gelir olarak kaydedilmesi gereken ve maliyeye gelir olarak beyan edilmesi gereken bu faturaların davalnın kusur ve ihmal neticesinde gider olarak kaydedildiğini, davacının bu durumdan 2013 yılı Nisan ayında haberdar olduğunu, davalının ağır kusur ve ihmali sebebi ile firmanın 15.903,59 TL pişmanlık cezası ödemek zorunda kaldığını, ödenen cezanın davalıdan tahsili için İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğü"nün 2013/3282 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını, ancak davalının kötü niyetli itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, icra takibinin devamına % 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının dava konusu yaptığı faturaların risturn fatura olduğunu, bu faturaları gelir olarak ticari deftere kaydettiğini, gider olarak kaydedilmediğini ve davacıya ait şirketin ödeyeceği kurumlar vergisine esas kurum kazanç matrahından tenzih ettiğini, davacının bu istek ve ısrarları doğrultusunda gelir matrahından düştüğünü, davalının risturn faturalar yerine neden prim faturası kesmediklerini sorduğunu ancak cevap alamadığını, davacının amacının az vergi vermek olduğunu, sonuç olarak davacının ödediği cezada bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarça temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki davada, davalının kusuru ve ihmali nedeniyle ödenen vergi cezasının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı bu faturaların davacının isteği üzerine gelir olarak kaydedildiğini ve bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, şirket yetkilisinin yeminli beyanı ile risturn faturaları düzenlediklerini ve işlenmek üzere muhasebeye gönderdiklerini kabul ettiği için, davacı şirketin bilerek ve ısrarla risturn fatura kesmek ve defterlere işlenmek üzere davalıya göndermesi sebebi ile, ödemek zorunda kaldığı toplam 16.394,86 TL"yi davalıdan talep etmeye hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiş ise de; davalı taraf mali müşavir olup mesleğinin gerektirdiği bilgilerden dolayı sorumluluğunun bulunması nedeni ile müterafik kusurludur. O halde, mahkemece, bu doğrultuda araştırma ve değerlendirme yapılmak suretiyle tarafların kusur oranları belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.