6. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4059 Karar No: 2012/8063 Karar Tarihi: 30.05.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/4059 Esas 2012/8063 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/4059 E. , 2012/8063 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, satılan payın iptaline, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi sözkonusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Olayımıza gelince; davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin paydaşı olduğu taşınmazın, diğer paydaşı ..."nin payını davalıya sattığını, satışın müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında yapıldığını belirterek önalım hakkı sebebiyle davalıya satılan iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı taşınmazın fiilen taksim edildiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve satıcıya ait olan lokantayı aldığını, davacının iyi niyetli olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık önalım hakkına konu edilen payın bulunduğu taşınmazın paydaşları arasında taksim edilip edilmediği noktasındadır. Davalının 29.09.2011 tarihli oturumdaki taksime ilişkin beyanları yukarıda ilke kararında da belirtildiği gibi hakimin resen fiili taksim olgusunu araştırmasına engel değildir. Bu nedenle taraflardan fiili taksime ilişkin delillerinin istenip toplanması, fiili taksim olgusunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.