Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17380 Esas 2020/4683 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılar ..., ve ...’un müvekkiline olan borçlarından dolayı, borçluların elbirliği ile malik oldukları taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, icra mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek dava konusu 119 ada 7, 134 ada 15 ve 188 ada 31 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın taraf teşkili yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece re"sen gözetilmesi gerektiğinden davalıların adresinin tespiti davacıya yüklenemez. Hukuki dinlenilme hakkının bir sonucu olarak davanın taraflarına usulüne uygun tebligat yapılması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamaya devam olunması zorunludur. Mahkemece ilgili kurumlardan sorulmak suretiyle davalıların bilinen en son adresi tespit edilerek 6099 sayılı Yasa ile değiştirilen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak dava dilekçesinin tebliği gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece, 24.03.2016 tarihli duruşmada davalı ... mirasçılarının davaya dahil edilmesi için davacı vekiline bir haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili verilen kesin süre içerisinde 31.03.2016 tarihli dilekçe ile davalı ... mirasçıları ... davaya dahil edilmesini talep ederek, adı geçen mirasçıların vatandaşlık numaralarını bildirmiştir. Bu durumda mahkemece, davaya dahil edilmeleri istenen mirasçıların adres araştırması yapılarak adreslerinin tespit edilmesi, adreslerinin tespit edilememesi halinde ise, Tebligat Kanunun hükümleri dikkate alınarak taraf teşkilinin sağlanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, gerekli araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde davanın taraf teşkili yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 08.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.