10. Hukuk Dairesi 2015/9277 E. , 2015/10690 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :.. İş Mahkemesi
2000 – 2004 yılları arasında kalan döneme ilişkin ek prim, idari para cezası ve ferileri tahakkukuna dair Kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesini davacının avukatının istemesi ve duruşma talep etmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.03.2015 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davacı adına Av. ... ile davalı adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların açıklamaları dinlenip duruşmaya son verilerek . İdare Mahkemesinin 2012/948 Esas, 2012/969 Karar sayılı dosyanın eklenmesi için mahalline geri çevrilen ve anılan dosya eklendikten sonra iade edilen dosya hakkında Tetkik Hâkimi... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Davaya konu dönem itibariyle uygulanması gereken 506 sayılı Yasanın 79. maddesinde (Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./37. md.) Sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca resen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” şeklinde düzenlenme yapılmıştır.
Bazı maddeleri dışında 01.08.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın konu ile ilgili benzer düzenlemeyi öngören 85. maddesinde; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re"sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır.
Bu çerçevede, ek prim borcu tahakkukuna yapılan itirazın reddine ilişkin komisyon kararı 30.07.2012 tarihinde tebliğ edilen davacının, Kurum işleminin iptali için 29.08.2012 tarihinde Mersin 1. İdare Mahkemesinde 2012/948 Esas sayılı dava açmasına göre, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2008 tarih, 2008/21-139 Esas ve 2008/204 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere, eldeki davanın davanın yasal süresi içerisinde açıldığının kabulü ile yargılama yapılması gerekirken, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması;
2-)Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasanın 140. maddesinin 4. fıkrasında, "İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî para cezası kesinleşir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz..." düzenlemesi yer almaktadır.
5510 sayılı Kanunun 102. maddesinde de, "...İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir." hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal çerçeve gereğince, idari para cezasının iptali için idare mahkemesine başvurulması gerekmekte olup, bu konuda iş mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, idari para cezası ve ferilerinin iptali istemine ilişkin olarak eldeki davadan tefrik kararı verilip ayrı bir esasa kaydı yapıldıktan sonra, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenleridir.
O halde, davacının avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.