11. Hukuk Dairesi 2018/1913 E. , 2019/3448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03/05/2017 tarih ve 2014/1171 E. - 2017/386 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 17/01/2018 tarih ve 2017/823-2018/45 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının DOTCOM Telekomünikasyon Sanayi Ticaret Limited Şirketi"ne eşit hisse ile ortak olduklarını, aynı zamanda şirket müdürü olan davalının şirketin kuruluşundan bu yana hiçbir masrafa katılmadığını, şirkete dair tüm harcamaların müvekkilince yapıldığını, davalının sürekli olarak şirket hesabından kendi hesabına para transferleri gerçekleştirdiğini ve kazanılan paraların müvekkilinden saklandığını, davalının aslında olmayan borçları var gibi gösterip şirketi borçlandırdığını ve müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, şirket ortaklık payına ilişkin 100.000.-TL alacağın tespiti ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin uğramış olduğu zarara ilişkin şimdilik 10.000.-TL"nın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, ayrıca şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ancak ortağı olduğu şirketten alacak talebinde bulunabileceğini, müvekkiline husumet yönetilemeyeceğini, davacının tüm iddia ve bayanlarının dayanaksız olduğunu, şirket hesapları ve muhasebesinin çok şeffaf tutulduğunu, tüm bilgilerin davalıya verildiğini, davacının yasal denetim hakkının olduğunu ve varsa kâr payını almak için tüm yasal haklara sahip olduğunu, şirketin vergi ve SGK prim borçlarının mevcut olduğunu, borçların yapılandırıldığını ve şirket için yapılan tüm harcamaların müvekkilinin kredi kartından yada şahsi parasından ödendiğini, davacı tarafın şirketle ilgili hesap yapmaya ve ibralaşmaya yanaşmadığını, şirketi atıl bırakarak borca batık duruma düşmesine neden olduğunu ileri sürerek, öncelikle iş bölümü ve husumet itirazının kabulü ile davanın usulden reddine, aksi durumda davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şirket ortakları arasında güvensizliğin meydana geldiği ve şirketin faal durumda olmadığı dikkate alınarak tarafların ortağı olduğu dava konusu şirketin TTK 636/3 maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak aynı zamanda şirketin mali müşaviri olan Hüseyin Kaygusuz"un görevlendirilmesine, davacı tarafın talep etmiş olduğu zararın kendisi yönünden dolaylı şirket yönünden doğrudan zarar olduğu dikkate alınarak, münhasıran işbu zararın kendisi tarafından talep edilemeyeceği ve mevcudiyeti kanıtlanan zararın ancak şirket adına istenilebileceği gerekçesiyle bu yöndeki tazminat talebinin reddine, davanın kabul edilen kısmı bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, davanın reddedilen kısmı bakımından ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı yanın istinaf başvurusu bakımından; davacının iddiasının, davalının şirketi iyi yönetememesi sebebiyle şirketi zarara uğrattığına yönelik olduğu ve böyle bir davada dava sonunda hükmedilecek tazminatın şirket yararına istenmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusu bakımından ise; tazminat talebinin reddedilmesi nedeniyle davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak; davacı tarafından açılan şirketin feshi ve tasfiyesine yönelik davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün 439795 sicil numarasında kayıtlı DOTCOM Telekomünikasyon Sanayi Ticaret Limited Şirketi"nin TTK"nın 636/3 maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak aynı zamanda şirketin mali müşaviri olan Hüseyin Kaygusuz"un görevlendirilmesine, davacı tarafın tazminat talebinin subuta ermediğinden reddine, davanın kabul edilen kısmı bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, davanın reddedilen kısmı bakımından, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, ayrıca limited şirketin fesih ve tasfiyesi davasında tüm ortakların yer alması durumunda, Dairenin yerleşik kararları gereğince husumetin şirkete yöneltildiğinin kabul edilmesine göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.