Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7012
Karar No: 2019/4852
Karar Tarihi: 21.11.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7012 Esas 2019/4852 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/7012 E.  ,  2019/4852 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, görevsiz Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde müvekkili ...A.Ş. ile davalı ... T.A.Ş. aralarında pirit ambarı sahasında müvekkili tarafından damperli kamyonlarla getirilerek stoklanacak dökme klinkerin ihraç edilmek üzere ... Fabrikası sahasından gemi ambarlarına müvekkiline ait gezici yükleme konveyör kolu vasıtasıyla yüklenmesi hizmetleri ile dökme klinkerin gemilerin gelişinden önce fabrika sahasından stoklanması amacıyla pirit ambarının tahsisinden ibaret olan sözleşme imzalandığını, bu işleme konu olan çimentonun OYAK grubunun şirketlerinin ürettiği malların ticaretini yapan dava dışı ... İç ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından dava dışı...."ya satıldığını, müvekkili tarafından kusursuz ve hatasız üretilen çimento hammaddesinin Gübretaş tarafından limanda paketleme/depolama ve yükleme esnasında Gübretaş"ın depo duvarlarının ve çatısının çatlak olması o çatlaklardan çimentoya AMYANT (ASBEST) karışmasına sebebiyet verdiğini, gerekli dikkat ve özeni göstermeyip alması gerekli önlemleri almadığı için çimentonun ayıplı halde yüklenmesine neden olduğu ve bu konuda da müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunmadığını, bu nedenle...."ya çimentonun ayıplı şekilde satıldığını, ... S.A. ise satın aldığı porlant tipi çimentoyu İtalya"da dava dışı ..."ya sattığını, ..."nın satın aldığı ayıplı mal neticesinde İtalya - Venedik mahkemesinde açmış olduğu dava neticesinde...."yı tazminat ödemeye mahkum ettiğini, ... S.A. ise aralarındaki sözleşme gereği ödediği tazminatın tahsilini ..."dan talep etmek için Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/56 Esas 2011/113 Karar sayılı dosyası ile rücuen tahsili için dava ikame ettiğini ve neticede ..."ın tazminata mahkum edildiğini, müvekkilinin ihbar olunan sıfatıyla taraf olduğu iş bu dava neticesinde müvekkilinin çimento ihracatını yapan ..."ın İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2011/4154 esas sayılı dosyasına toplam 513.927,20 TL ödemede bulunduğunu bunun müvekkili tarafından ödenmesini talep ettiğini dava harcı da dahil olmak üzere toplam ..."ın hesabına 524.618,70 TL ödeme yapıldığını, tüm bu tazminatlara konu olayın davalı ..."ın depoda duvar ve çatıların amyant içeren aretmit kapmama malzeme ile kaplı olması ve yer yer kırık ve boşlukların bulunması nedeniyle çimento hammaddesi olan klinkere asbest maddesinin karışması nedeniyle Gübretaş"ın kusurlu olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalının kusuru nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 524.618,70 TL’nin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 08/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile faiz ve masraflar hariç fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak asıl alacağa ödeme tarihi olan 10/12/2012 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı itirazının kabulü ile tespitin yapıldığı 2008 yılında söz konusu deponun ve limanın müvekkilinin tasarrufu altında bulunan bir yer olmadığını, yapılan tespit neticesinde ulaşılan sonucun geriye gidilerek 8 yıl öncesine şamil bir konuya delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafından üretilmiş olan dökme klinkerin (çimento hammaddesinin) davalı tarafından depolanması sırasında, depo duvarlarının ve çatısının çatlak olması nedeniyle o çatlaklardan dökme klinkere AMYANT (ASBEST) karışması sonucunda dökme klinkerin ayıplı hale geldiği hususunun Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin Yargıtayca da onanmak suretiyle kesinleşmiş olan 2008/56 Esas sayılı dosyası ile de sabit olduğu, davalının davacıya karşı üstlenmiş olduğu depolama borcunu gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle davacının dava dışı ..."a aralarındaki akdi ilişkiden dolayı toplam 524.618,70 TL tazminat ödemek zorunda kaldığı, davacının ödemiş olduğu iş bu tazminat tutarını davalıdan talep etme hakkının bulunduğu, davacının söz konusu tazminatı 10/12/2012 tarihinde ödemiş olduğu, TBK. 146. maddesi uyarınca muaccel hale gelen dava konusu alacak yönünden zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taraflar arasında imzalanan 01.01.2010 tarihli sözleşmeyle davalının üstlenmiş olduğu, davacıya ait çimento hammaddelerini (dökme klinkleri) depolama borcunu gereği gibi ifa etmemiş olması nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsiline ilişkindir.
    Bu konuda, öncelikle mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)’nun konuya ilişkin zamanaşımını düzenleyen hükümlerinin incelenmesinde yarar bulunmaktadır:
    818 sayılı Borçlar Kanunun 60. maddesinde “Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz.
    Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbik olunur.
    Eğer haksız bir fiil, mutazarrır olan taraf aleyhinde bir alacak tevlit etmiş olursa, mutazarrır kendisinin tazminat talebi müruru zaman ile sakıt olsa bile o alacağı vermekten imtina edebilir.” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda, sevkiyatta iddia edilen ayıp 2000 yılı içinde vuku bulmasına karşın davalının tazminata konu bu olaydan işbu davanın açılmasıyla haberdar olduğu anlaşılmıştır.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01/07/2012’de yürürlüğe girmiştir. Rücuya dayalı tazminat istemlerinde zamanaşımı düzenleyen TBK"nın 73. maddesi 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nda bulunmamaktadır. 6101 Sayılı TBK"nın yürürlüğüne ilişkin Kanun"un 5. maddesine göre TBK"nın yürürlüğünden önce başlayan ve dolan zamanaşımı süreleri yönünden yeni Kanun 6098 Sayılı TBK uygulanmaz. 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nda zararın ödenme tarihine göre zarar sorumlusuna rucüuya ilişkin zamanaşımını düzenleyen bir hüküm bulunmadığından, tazminat istemi, gerek 818 Sayılı Borçlar Kanunu"un 60. maddesi gerekse genel zamanaşımı süresini düzenleyen Borçlar Kanunu"nun 125. maddesine göre zamanaşımı süresi 10 yıldır.
    Yukarıdaki açıklamalar uyarınca, tazminat istemine dayanak yapılan, Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2011 tarihli 2008/56 esas 2011/113 karar sayılı kararından sonra davacının 10/12/2012 tarihinde dava dışı ... ve Dış Ticaret A.Ş’ye ödemede bulunduğu, zararın 2000 yılında davalı tarafından dökme klinklerin depolanmasından kaynaklandığının iddia edildiği, davanın 06/05/2013 tarihinde açıldığı, dava tarihi ile tazminata konu zararın vuku bulma tarihi arasında zamanaşımını kesen herhangi bir hukuki olay da iddia ve ispat edilemediğine göre, davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmış olup, davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi