10. Hukuk Dairesi 2020/10538 E. , 2021/2819 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk dairesinin bozma kararına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu davada; davacı 2001 yılından dava tarihi olan 14.04.2014 tarihine kadar Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olarak halk eğitim merkezlerinde usta öğretici olarak tam gün ve sürekli çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden, davacının 08.09.2008 tarihine kadar davalı ..."na bağlı çeşitli okullardan, 2007/6-04.07.2007 döneminde halk eğitim müdürlüğünden kısmi bildirim yapıldığı, 08.09.2008 tarihinden sonra ise Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ayda 30 gün üzerinden ( genelde yaz tatili hariç ) bildirimlerinin olduğu anlaşılmaktadır.
Somut dosyada; davanın reddine dair önceki kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine söz konusu karar, davacının ... nezdinde usta öğretici olarak mı yoksa anasınıflarında vekil öğretmen olarak mı çalıştığı davacının da beyanı alınmak suretiyle araştırılması, davacının çalışmasıyla ilgili puantaj kayıtları,ücret bordroları ve diğer bilgi ve belgelerin istenmesi,uyuşmazlık konusu dönemde görev yapan müdür, müdür yardımcısı gibi çalışanların dinlenilmesi, bildirim yapan iş yerlerinin dönem bordroları istenerek bordro tanıklarının dinlenilmesi, davacının anasınıfı öğretmeni olarak çalıştığının tespiti halinde her yıl anasınıflarının açılış ve kapanış tarihlerinin tespit edilerek davacının günlük girilen ders saati itibariyle mesaisini tüm gün olarak davalı işveren nezdinde geçirip geçirmediğinin araştırılması gerektiği yönlerinden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
Davanın 5510 sayılı Kanun’un 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Kanunun geçici 7’nci maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun’un geçici 20’nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü gözetildiğinde, eldeki somut uyuşmazlığın dayandığı mevzuat hükümleri 506 sayılı Kanunu’nun 79’uncu maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 4/2-f, 80/1-j, 86/9. maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri olup ücretli öğretmenlerin çalışma esasları ve çalışmaları sırasında tabi olacakları statü, bu mevzuat kapsamında düzenlenmiştir.
4857 sayılı Kanunun 13. maddesinde, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmî süreli iş sözleşmesi olduğu belirtilmiş, 63. maddesinde, genel bakımdan çalışma süresinin haftada en çok 45 saat olduğu, aksi kararlaştırılmamışsa bu sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı açıklanmıştır. 13. madde hükmü, anılan mevzuattaki düzenlemelere egemen olan ilkelerle birlikte ele alındığında, ücretli öğretmenlerin çalışma ilişkilerinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelendirilmeye olanak verecek bir bağımlılığın bulunmadığı, bunların, öngörülen ve önceden belirlenen süre içerisinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıkları belirgindir. Davacının, çalışma esasları ile çalışması sırasında tabi olacağı statü yukarıda sıralanan mevzuat çerçevesinde ayrıntılı bir düzenlemeye tabi tutulmuş olup; anılan düzenlemelere egemen ilkeler ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13’üncü maddesinde yer alan “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.” hükmü de gözetildiğinde; çalışma ilişkisinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelenmeye olanak verecek bir bağımlılık ilişkisinin bulunmadığı, ücretli öğretmenlerin öngörülen ve önceden belirlenen süre dâhilinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıklarını göstermektedir.
Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 47. maddesinde ek ders görevi verilmek yoluyla usta öğreticilerin görevlendirilebileceği, 21.05.1977 tarihli ... Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmelik ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 89. maddesi uyarınca yürürlüğe konulan ... Öğretmen ve Yöneticilerinin Ücretli Ders Saatlerine ilişkin 04.11.1983 tarihli Bakanlar Kurulu kararında da kadrolu bulunmayan usta öğreticilerin ders ücreti karşılığı görevlendirileceği açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 63. maddesi (1475 sayılı Kanun"un 61. maddesi) gereğince 7,5 saatlik çalışma süreleri bir gün kabul edilmekte, aynı Kanun"un 13. maddesinde ise kısmi süreli ve tam süreli iş sözleşmeleri ile ilgili düzenleme yer almaktadır.
5510 sayılı Yasanın usta öğretici ve uzman olarak çalışanların prim ödeme gün sayısını düzenleyen 80/j maddesine göre ise; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar ise dikkate alınmayacaktır.
Mahkemece, öncelikle davacının beyanı alınarak davalı ... nezdinde usta öğretci olarak mı yoksa anasınıflarında ücretli öğretmen olarak mı çalıştığı sorularak bu husus açıklığa kavuşturulmalı, Burdur Milli Eğitim Müdürlüğü"nden davacının şahsi sicil dosyası, davacının çalışmalarıyla ilgili puantaj kayıtları, ücret bordroları ve diğer bilgi ve belgeleri istenmeli, uyuşmazlık konusu dönemde görev yapan müdür, müdür yardımcısı, şef, memur ve hizmetli gibi görevlilerin beyanları alınmalı, davalıya ait işyerinin dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar resen saptanarak bunların bilgilerine başvurulmalı, davacının anasınıfı öğretmeni olarak çalıştığının anlaşılması halinde ihtilaf konusu dönemin tamamı için her yıl anasınıflarının hangi tarihlerde açık olduğunu ve tüm gün mesai yapılıp yapılmadığını araştırılmalı, bozma ilamında değinilen hususlarda araştırılmak suretiyle elde edilecek sonuç değerlendirilerek karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular araştırılarak hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.