Özet:

Mahkeme, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinin reddine ilişkin hükmü incelerken, CMK'nın 142. maddesinde belirtilen düzenlemelere uyulmadığını belirterek kararı bozdu. Yani, dava dilekçesinin tebliğ edilmesi, açıklamalı çağrı kağıdının çıkarılması ve kararın duruşmada verilmesi gerektiği göz önüne alınmadan, yazılı mütalaa alınarak tensip edilen karar kanuna aykırı bulundu. Hükmün bu sebeple bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanabilir:
- 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, mahkemenin dosyayı inceledikten sonra yeterliliğini belirlediği dilekçe ve eki belgelerin bir örneğini Devlet Hazinesinin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ ederek, varsa beyan ve itirazlarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmesini istediğini belirtmektedir.
- Aynı kanunun 142. maddesinin 7. fıkrası ise, mahkemenin kararını duruşmalı olarak vermesi gerektiğini, istemde bulunan ile Hazine temsilcisinin açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebileceğini belirtmektedir.
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, hükmün kanuna aykırı olması durumunda bozma kararı verilmesini öngörmektedir.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ise, davaların ilk derecede hangi mahkeme tarafından görülmesi gerektiği hakkındaki hükümleri belirlemektedir.