15. Hukuk Dairesi 2016/3524 E. , 2017/4249 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Vek. Av. ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir. Davacı vekili; davacı şirketin, davalı tarafından açılan ... ... , ... ... Onarım İşini yapımına ilişkin 30.07.2007 tarihli ihaleye teklif verdiğini ve 136.373,44 TL bedel üzerinden ihalenin davacıda kaldığını, buna bağlı olarak taraflar arasında 17.09.2007 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacıdan kaynaklanmayan durumlar için davalının süre uzatımları verdiğini ve sonrasında sözleşmeye konu işin bitirildiğini, davalı tarafça 3 hakediş raporu ile 25.10.2007 tarihli 1. hakediş raporunun onayı ile 10.536,78 TL, 30.10.2008 tarihli 2. hakediş raporunun onayı ile 43.033,94 TL, 13.12.2008 tarihli 3. hakediş raporunun onayı ile 36.278,44 TL olmak üzere toplam: 89.849,16 TL ödendiğini, davacı yüklenicinin taleplerine rağmen davalı tarafça 4. hakediş raporunun düzenlenmediğini ve ödeme yapılmadığını, geçici kabulün dahi yapılmadığını, davalının 23.12.2011 tarihli yazı ile geçici kabul anlamına gelmemek kaydı ile mescidi ibadete açacağını davacıya bildirdiğini ve açtığını, işin ihale bedeli 136.373,44 TL olmasına rağmen ancak 194.000,00 TL"sine bitirilebildiğini, bu aşamada sadece ihale bedeli ile yapılan ödemeler dikkate alındığında kalan 46.524,68 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının bu talebi haksız ve mesnetsiz olduğunu, idare ile davacı yüklenici arasında; 12.09.2007 tarihli ve 136.373,44 TL bedel üzerinden sözleşme imzalandığını ve 24.09.2007 tarihinde yer teslimi yapıldığını, davacı tarafından, yer tesliminden sonra işe başlandığını, bazı temel izlerinin ortaya çıkmasından sonra iş durdurularak yeni revize projeler hazırlandığını, idare tarafından yüklenici firmaya 3 adet hakediş toplamı olarak 89.849,16 TL ödeme yapıldığını, yüklenici tarafından teftiş raporunda tespit edilen fazla ödeme iddiası kabul edilmediğinden kesin hesap işlerine başlanamadığını, davacı tarafından iş bu alacak davası açıldığından mahkemenizce yaptırılacak olan keşif neticesi alınacak raporun kesin hesap mahiyetinde olacağını, teftiş raporunda belirlenen yapılmayan imalât tutarının sözleşme bedelinin % 51"ine karşılık geldiğini, bu nedenlerle yüklenicinin böyle bir alacak davası açması haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararı davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 17.09.2007 tarihli ... ... ... ... Onarım İşini konu alan “Uygulama İşlerine Ait Tip Sözleşme (Anahtar Teslimi Götürü Bedel İşler İçin) başlıklı sözleşmenin düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bakiye iş bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, imza tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinde, iş bedeli 136.373,44 (KDV dahil 160.920,65 TL) olarak kararlaştırılmış olmakla niteliği itibariyle mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 365 ve devamı maddelerinde düzenlenen götürü bedelli sözleşmedir. Buna göre davacı yüklenici kararlaştırılan bu bedelle sözleşmede yer alan üstlendiği işleri yapmak, davalı iş sahibi de iş bedelini ödemek durumundadır.
Davacı yüklenici vekili eldeki davada sadece iş bedelinden bakiye alacağını talep etmekte süre uzaması nedeniyle doğan zarar ve ilave işlerden doğan alacaklarına ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutmuş bulunmaktadır. Bu nedenlerle dava konusu olmayan talebin ıslahla artırılamayacağı gerekçesi ile ıslah talebi yönünden red kararı verilmesi doğru olmuştur. Ancak,götürü bedel sözleşmede iş bedelinin belirlenmesi; davacı yüklenicinin alacağı, eksik ve ayıplar gözetilerek sözleşmeye göre gerçekleştirilen imalâtın fiziki oranının belirlenen götürü iş bedeline oranlanması ile hesaplanmalıdır. Açıklanan kurala ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun düzenlenmeyen, yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde yapılması gereken iş, davacı tarafından yapılan işlerden tarafların aralarındaki sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılarak teslim edilen işlerden yapılan imalâtın tüm işe göre fiziki oranını hesaplatılmalı bu oran sözleşme bedeline uygulamalı böylece toplam yüklenici hakedişi saptanmalı, saptanan bu bedelden 89.849,16 TL ödemenin mahsubuyla bakiyenin tahsiline hükmetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.