19. Hukuk Dairesi 2018/2723 E. , 2018/6208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davalı bankanın ... Şubesi’ne ait hesaptan, davacı şirkete verilen çek koçanlarının çalındığını, şirket yetkilisinin banka şubesine başvurarak ödemeden men talimatı verdiğini, ... . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/231 E. 2012/327 K. sayılı ilamı ile çeklerin kaybolduğunun tespitine karar verildiğini, mülkiyeti davacı ...’na ait, davalı bankaya ipotekli taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istenildiğinde, davalı banka tarafından çek yaprağından kaynaklanan risk nedeniyle 21.000.-TL teminat yatırılması istenildiği, davacının bu teminatı yatırması üzerine söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılarak, yatırılan tutar üzerine çek yaprak bedelinden kaynaklanan risk nedeniyle bloke konulduğunu, aradan geçen uzun süreye rağmen bankanın blokeyi kaldırmadığını belirterek davacıların davalı bankaya çek yaprakları nedeniyle 21.000.-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı şirkete ait çeklerin çalındığı, ... . Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 03/05/2012 tarih 2012/231 E. 2012/327 K. sayılı kararı ile söz konusu çeklerin kaybolduğunun tespitine karar verildiği, Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 10. maddesi gereğince, muhatap bankanın, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olduğu tutarların bulunduğu, bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu, dava konusu çeklerin kaybolması nedeniyle süresi içinde davalı bankaya ibraz edilmesinin ve dolayısıyla davalı bankanın dava konusu çekler nedeniyle ödeme yapma yükümlülüğünün söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların ... A.Ş ... Şubesi’ne ait 4014639, 4014640, 4014641, 4014642, 4014643, 4014645, 4014646, 4014647, 4014648, 4014649, 4014650, 4014651, 4014652, 4014653, 4014654, 4014655, 4014656, 4014657, 4014658, 4014659, 4014660, 4014661, 4014662, 4014663, 4014664, 4014665, 4014666, 4014667, 4014668, 4014669 ve 4014670 seri nolu çekler nedeniyle davalı ... A.Ş ... Şubesi’ne 21.000.-TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava daha önceden bankaya ibraz edilmeyen çek yaprakları ile ilgili depo edilen miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Kural olarak eda davasının açılmasının mümkün olduğu hallerde tespit davası açılamaz. Bu durum hukuki yarar ilkesine tekabül edip, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekir. Davacı daha önceden ipoteğin fekkini sağlamak için bankaya depo ettiği 21.000.-TL’nin haksız yere alındığını, alınan çek yapraklarının çalınması ve kaybolması nedeniyle bankaya ibraz edilme riskinin bulunmadığını iddia ederek bu davayı açmışsa da, neticesinde bu paranın iadesine ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de çeklerin zayi olduğu sadece davacı iddiasından ibaret olup, banka yönünden herhangi bir risk bulunmadığı gerekçe yapılarak hüküm kurulması da dosya kapsamıyla bağdaşmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.